Dudak 'Hayır,' diyor. 'Senden nefret de etmiyorum ama sana ihtiyacım var.'
Ama benden hoşlanmıyor da değilsin yani?
Dudak 'Yaşadığım hayatın ne kadar sıkıcı olduğunu biliyor musun sen? Her şeyi bilmenin, olacakların milyonlarca öteden geldiğini görmenin ne kadar sıkıcı olduğunu biliyor musun? Dayanılmaz bir şey bu. Ve sadece benim için değil' diyor.
Dudak 'Hepimiz sıkıldık,' diyor.
Duvarda 'Sandy Moore'u siktim' yazıyor.
Etrafına başka başka on kişi 'Ben de' yazmış.
Bir diğeri 'Burada Sandy Moore'u sikmeyen biri var mı?' yazmış.
Hemen onun yanına başka biri 'Ben' yazmış.
Onun yanında da 'İbne' yazıyor.
'Hepimiz aynı televizyon programlarını izliyoruz,' diyor dudak. 'Radyoda aynı şeyleri duyuyoruz, birbirimize aynı şeyleri söylüyoruz. Hayatın hiç sürprizi kalmadı. Hep aynı şeyler olup duruyor. Tekrarlar.'
Deliğin içindeki kırmızı dudaklar 'Hepimiz aynı televizyon programlarıyla büyüdük. Sanki hepimize aynı suni hafızadan takılmış. Çocukluğumuzla ilgili hiçbir şey hatırlamazken, komedi dizilerindeki ailelerin başına gelenlerin hepsini gayet iyi biliyoruz. Hepimizin belli başlı hedefleri aynı,' diyor.
Dudaklar 'Gelecek parlak değil,' diyor.
'Çok yakında aynı anda aynı şeyleri düşünmeye başlayacağız. Mükemmel bir uyum içinde olacağız. Senkronize. Birleşmiş. Eşit. Kati. Karıncalar gibi. Böcekler gibi. Koyunlar gibi.'
Her şey bir diğerinin türevi
Bir göndermeye yapılan bir göndermeye yapılan bir gönderme.

0 makbule:


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır