Deneme bir kiii, bir kii!
Evet, sanırım halen varım.

Varlık anlayışım, internetin sanal olduğunca kara dehlizlerine fırlatılmış iki satır boş yazıya eşitlendi. Geceleri gezen terör olaydım.

Bir süredir kimi parça bölük durumlar var haklarında yazmak istediğim; lakin gözeneklerim ter ve tozla kaplandığı için ıkınmalar kar etmiyor. Yazın yapmadıklarımın suçunu yaza yükleyip, döngüyü gelecek sezon kaldığım yerden devam ettirmek adına besliyorum, içeriği konu başlığından öteye geliştiremiyorum.

Mesela; öğretmen çocuğu olmanın trajikliğinden bahsedecektim. ''Hoca camide bebeğim! Bir öğretmen çocuğu olarak bunu en iyi sen bilmelisin!''den... Tanımsız ve sürekli değişen bir küçük burjuva ahlakıyla içi doldurulmuş öğretmen kavramının, gerçekten uzak hareketler içerisinde bulunmaya itilen pre-adölesan kurbanları... Ütopik varlıkların distopik evlatları... Görüldüğü üzre cümle değeri taşımayan kimi tanımlardan öteye geçemeyip, noktalama işaretleri içerisinde nefretimi en çok(aradığınız sıralama yok sanırım) toplamış ''üç nokta''yla dağlıyorum avuç içlerimi; ''her gün biraz daha tükenerek''. Ergen şiirinde ''avuç içi''nin önemi de gündeme getirilmesi gereken bir diğer konu bence.

Sonra, bir süpermarket rafında bir takım popüler kitabın yanıbaşında gözüme ilişen, Seda Sayan ve Onur Şan çiftince verilmiş bir röportaj var elimde. ''İtaatkâr ama bir o kadar da güçlü ve oldukça sevimli ve işleri el altından çekip çeviren ve namuslu kadın'' ile ''derinde bir kedi, yüzeyde adeta bir aslan; cömert, sevecen ve kaya kadar duygusuz ama gerektiğinde ağlaya da bilen erkek'' i tüm güzelliğiyle gözler önüne seriyor. Her sağlıklı çift gibi onlar da çocuk istiyorlar, ortalama dört kelimelik cümleler kuruyorlar.

Bir de törkiş egzorsist'te türk toplumunun ahlaki ve benzeri rtük patentli özellikleri açısından incelenmeye değer kimi sahnelere rastladım ancak bunları da ''izlenimlerim'' tadında başlıklar dışında ''ne toplaya ne de derleye''biliyorum. (var böyle)

Tüm bunların ışığında ''bari yapamadıklarımı yazayım cinliği''ne başvuruyor, kıçımdan tanım uydurmayı inatla kesmiyor ve haykırıyorum:

Nalet olsun bu hayata!

ahah milliyeytimbakanlıı sakıncalı içerikten ötürü sevgili bugün konuşanlar'ımızı yasaklamış a dostlar. bu da bir ara nağme olsun, götlerine cetvelimiz sokuşsun. (olmadı bu kafiye, neyse)

bu arada, çalışmalarınızı sıklaştırın karpuz yiyeceğinize. aslında bir yazı akışı var farkındayım, fakat dikkat yönlendirmek istediğim bir husus var: cabbar'ın şu animasyon procesi için verdiği ödev. hafiften aciliyeti olmaya başladı ve buradan iyi hikayeler çıkacağına düşünüyorum. ulan bi prodüksüyonda adınız olur, fena mı be. hem geyik yap hem speşıl tenks tu listesinde ol, kolay iş değil. hem nerde öğrenciye yardım eli? ha cabbar demeye utandı, ben darlıyorum, o ayrı, vallahi bu işten karım yok (yalan).

bir de, ilerleyen zamanlarda türrrrrk tarih ve gündemini anlamsızca işgal eden mevzularla ilgili nazlı ılıcak tadında üretimler bekliyorum. yani günceline koyayım bize bişey olmasın ama bu konu ile ilgili ortalıkta sömürülecek baya malzeme görüyorum, vazelinli şaplak atarcasına eğleniriz ayol.

hepinizi öperler.

*brandon sasalı'dan bildirdi.... -reklam-sasalı, bir dünya markajı-*

kimbo <3

Karşılaştırmamı yaparkene gerçek kanlı terli dövüş sporu olarak sokak dövüşünü alıyorum ve karşısına her türlü amerikan güreşini koyuyorum. inceleyen kişi olarak objektif olmak yerine doyamamış yağ oranı yüksek bir amerikalı olacağım beş dakika için.

-sokak dövüşünü televizyonda izleyemezsin. nokta. eğer amerikalı değilseniz ikna olmadınız ve aşağıdaki maddeleri de okumak istiyorsunuz.
-güreş etkinliğine kız arkadaşınızla gidebilir, bir celebritynin hemen 3 arka sağındaki koltukta oturup izleyebilirsiniz. büfeden alışveriş yaptınız değil mi? bir tür sinemadasınız ama bağırma hakkınız var. tamamen güvendesiniz. güreşçilerden biri sahanın dışına çıkıp hakeme sandalye fırlatsa bile kesinlikle size doğru gelme şansı yok. sokak dövüşünde ise ringi sizin oluşturmanız lazımdır. adam size çarptığında kaçacak yeri olmadığını farkeder. ayrıca dövüşçülerin koçları ekstra kavga çıkartmak için fırsat kollar. (hayır ikisini de hiç izlemedim, tahmin etmek çok harika)
-amerikan güreşi sektördür. hulk hogan'ın dangoz filmlerinden birisini hepimiz izledik. inkar etmeyin. ringde de bir film oynanır. seyirci gerçek olamadığını bile bile (ayrıca hepimiz en az bir kere baba modelimize "bu güreş gerçek mi" diye sorduk) oraya gidip izler, hatta eğlenirler. maç başlamadan kazanan bellidir. ortaya bir şov sunulacaktır, seyirciyi cezbeden budur. çok salakça değil mi :( sokak güreşi gerçektir. adam yaşamını dövüş bahisinden kazanacağı paralara bağlamıştır çünkü. ne kadar dayak yese de ertesi gün yine çıkar dövüşür. gerçektir. burada soru tsubasanın yarıda kesilen bölümünün devamını mı yoksa şampiyon kulüpler kupası finalini mi tercih ederdiniz? ben benjamini izlerdim..
-yukardaki maddeyle bağlantılı; güreş daha popülisttir. her sene posterler, dvdler, oyunlar; onlarca lisans anlaşması. amatör küme play-offları her zaman daha eğlencelidir ama az kişi izler.


listemizi bitirdiğimize göre ödeve ekstramı da çakayım. sizi kimbo slice ile tanıştırayım.


Kimbo vs Gannon

ilk yenilgisinin efsanevi videosu ._.'


Az önce kendi çöplüğüme yazarken farkına vardım: bu sorunun cevabını tek başına bulmam çok zor.

Bu yüzden de ödev veriyorum.


"Neden insanlar gerçek kan ve ter içeren, çene, kol ve bilimum kaburga kemiği kıran "spor"lar dururken, penthouse pornosu tadında WWF ürünleri izlemekten zevk alırlar?"



Ödül: Hünkarbeğendi.

Ben bu diyara nefes dursun diye ordu cikarmadim
Ordu; ben
Cikanlar; oydu
Bolen ve de kalanlar...gazi oldu.

Anit diktiler arkasindan,
Mum yaktilar basucunda mezarin.
Bir islem de boyle sonlandi,
Bir sinav daha boyle bitti dediler.

Oysa...

Ben burada, ben degildim
Bitmis ve yenilmeyi ertelemis...
Dusun, nedendir ki gordukleri hep kuslar, bulutlar, pembe balonlar?
Havada suzuluyorlar.
Derken,
Durmus gibi yapanlardan birkac tanesi dusuveriyor.
Urkekler;
Ulsersiz erkekler,
Kansersiz bedenler.
Tir tir titrer-ler.

« Kus! » dedi.
Yavas yavas ilerlerken,
Kus dedi, beni yakaladi.
Aldi goturdu;
Fildisi kuleler...
Bildigimiz yerler,
Hikayeler.

Kus dedi ve atladi ustume!
Pervasizca ve yersizce...
Korkmus mini mini bir kus donmustu?
Acti penceresinin panjurunu;
« Yine iceri, hep iceri... » dedi.

Yutkunmustu,
Ufuklarda kaybolmus,
Hayat bastirmadikca batmaz olmus.
Sonra pas verdiler,
Onu pas verdiler,
Pes etmediler
Ama es gecmeden,
Kafasina tam onikiden bir rovasatayi esirgemeden,
Pas verdiler onu.
Ona vermediler;
Onu bana verdiler.

Dogmus oldugum,
Dogacagim
Icinde olup dirilecegim insan kilifi... dantelsiz.

Gun oldugu, gece oldugu,
As hatta koyun oldugu gibi;
Insan bedeni:
Kininda kilic... gibi...

O ki, bedensiz
Ben pasi alincaya... dek.
Benden oteye gol yok!
Gol yok dedim.

« Kus! » dedi tuylerimden tuttu beni!
Kanatlarimdan salladi...
« Ozgurluge uc! » dedi,
« Uc! » dedi, tekrar etti.

Sarsti beni.
Asabi kildi.
Kilifimi bozdu,
« Kus! » dedi bana « uc! » dedi.

Kactim ama ucmadan,
Uctum ama kosmadan;
Kanat cirpmadan.
Ozgurluge teget gecmeden inadina,
Ozgurlukten bir parca koparmadan,
Gittim penceresine kondum.

Salt merak.

Sarki soyledi bana;
Kus dedi, uc dedi.
Yine kondum,
Hala susmuyordu.

Terbiyesiz.

Kis geldi sonra,
Ben de dondum.

Elaleme rezil?
Iste boyle oldum.

Imza,
Kus.

Siradan konan ve donan kuslar (lat. codokus familiaris) endangered species'i hakkinda bir nostaljik calisma beklentisi icinde odevimi vermekteyim. Bu unique canlinin hayatina bir anlam kazandirmak ve de toplumun sempatisini kazanmak icin elinizden geleni yapin. Hedef kitlemiz cocuklar olmamakla beraber sarkinin yaygin versiyonunu tamamiyle kullanmak yasaktir, kismi olarak kullanilabilir. Kusun agzindan yazabileceginiz gibi cesitli epistoler eserlere de yol acabilir bu proje, kusun ask hikayesi neden olmasin? Derinlere inin. Icinizde bu sarkiya gicik olmaniza sebep olan her ne varsa dokun ve de yokedecek sekilde yeniden yazin.

c a s d e c h u t e : c e q u i n ’ e s t p a s u n e c a r a c t é r i s t i q u e s t a n d a r d d e l a p l u p a r t

ben de geçen yaptığım tarifleri vereyim, gerçi bilinen şeyler ikisi de ama olsun, lezzetli, güzel...

malzemeler:

4 kabak
3 patates
2 patlıcan
3-4 çarliston
2 domates
1 soğan
2 yufka
100 gr kıyma
ayçiçek yağı
para üstüyle de baharat

bölüm bir - annelerin ruhu

kızartma yapacağız. hani üzerinde domates sosu olan, dolaptan çıkartıp da yenilebilen kızartmadan. bunun için 2 kabak, 1 patates, 2 patlıcan ve çarlistonları kullanıcaz. önce patlıcanın kafasını kesip iki tarafındaki kabuğu alıyoruz, çubuklu forma giymiş gibi oluyor, kabakların da kafalarını kesip dış kısmını hafifçe temizliyoruz. yuvarlak yuvarlak kesip suya atıyoruz. patatesler de kızarmalık şekilde parmak parmak kesiliyor, onlar da suya, biberler de aynen. sonra süzüp temiz bir bezin üzerine seriyoruz tüm suları gidene kadar. sonra parti parti pişirip bi kaba alıyoruz. domatesleri rendeleyip az yağda baharatla çeviriyoruz çok az, sonra kızartmaların üzerine koyup kenara bırakıyoruz.

bölüm 2 - börek bir türk geleneğidir

kalan malzemelerimiz, ki bunlar kabak, patates, kıyma ve soğan oluyor, az sonra börek içi olacaklar. yalnız olaydaki önemli nokta, iyi bir bıçak. zira bütün bu malzemeleri kibrit çöpünden daha ince kesiyoruz. uzunluğu dert değil ancak çok ince olması lazım. bu zorlu süreci bitirdikten sonra hepiciğini (ya da pişirilen kap formatına göre yarısını) çok kızgın yağa atıyoruz. gene elimize geçen tüm baharatları atıyoruz. kendilerini yağ emmesi için üzerine bişiler konulmuş bir tabağa alıyoruz. bu sırada yufkayı serip dörde bölüyoruz, 1/1 ölçüde karıştırılmış yağ ve su karışımını üzerine sürüyoruz. şimdi olayımız şu ki, bu içi yufkanın dış kısmı boyunca serip, devasa sigara böreği gibi sarmalıyız. nası olacağını tasvir edemedim, anlamışınızdır umarım. sonra bu parçayı sarmal şekilde kendi etrafına sarıp gül böreği haline getiriyoruz, az yağlanmış tavanın ortasına koyuyoruz. diğer parçayı sarınca sarmal yapmayıp ilkinin bittiği yerden itibaren onun çevresine sarıyoruz. böylece tavamızda sarmal bir böreğimiz oluyor. gidip altlı üstlü pişiriyoruz biraz.

ve yemek hazır. fazladan bir domates aldıysanız zeytinyağı - kekik olayıyla sofraya getirebilir, bi şekilde edineceğiniz beyaz peynirinizin yanına koyabilirsiniz. afiyet olsun

Avrupa'da yedi avro ile yapilabilecek yemekler grubunu fransa'da sept avro ile yapilabilecek yemekler ve de belcika'da sept avro ile yapilabilecek yemekler adi altinda iki gruba ayirarak inceleyecegim ancak biliniz ki avrupa icerisinde daha farkli ulkeler de vardir, farkindayim bu durumun, ancak guncel urun fiyatlarini teker teker takip ederek sonunda bir yemek kitabi cikarmayi ve adini "septavro cuisine" koyacagim bir akimi yaratmayi daha uygun gordugumden her ne kadar bana uygun bir davranis gozukse dahi yapmayacagim. Hayir, yapmayacagim.

Odevi veren hocamiz direk ytl'yi avro'ya cevirerek verdiginden dolayi olsa gerek gercek hayat kosullarinda yedi avro ile doymak icin yapilabilecek en makul sey en yakin arkadasinizin evine gitmektir. Zorla ben kendi kendime yetecegim otonomi krizine girerseniz o zaman sizin sorununuz, markete gideceksiniz.

Belcika sinirlari icerisinde yedi avro ile yapilabilecek yemekler;

Entrée

Zeytinyag ve baharatlar esliginde kizartilmis ekmek
Peynirli ve creme fraiche'li sos yaninda cips

knorr hazir besamel sos (2 kisilik) 1kusur euro
knorr hazir baharat bulyonu (bir tencerelik, bir kup, gozkarari) 1,30 euro
monoprix zeytinyagi buyuk boy 10euro OLDUGU ICIN biz zeytinyagi almayalim.
knorr hazirotesi creme fraiche.. ee.. hayir, knorr bunu daha cikarmadi, onemli degil. Biz crem fraiche alalim orta boy monoprix kutusunda %50 yag oraninda. 25 cl icin 2,60 euro oduyoruz.
maggi moussline hazir pure 2 euro (4 poset cikar, bir posedini kullaniriz kisi basina)
kelogs korn fleyks 2,10 euro
bir konserve macédoine de légumes 0,90 euro

sebzeleri grill yap, mikrodalganin gril fonksiyonu kullanilabilir. Bunlar cerez niyetine misafirlerin onune koyulacak. ona gore. veggicrisps aslen taze sebzelerle yapilmasi tercih edilen bir olay olmakla beraber ekonomik nedenlerden burada sebzeler karisik ve konserve halinde ele gecirilmistir.
sebzeyi isit creme fraiche ile -tencerede-, ustune baharat bulyonunu koy, biraz su koy, cekmeye yakin pure miksini bosalt. bu ana yemek. chezenna ai legumi di stagione kendisi olur.
korn flakes'i al, servis et. kuru kuru yiyin. bu korn flakes, bildigin, korn flakes. Hem de sutsuz. Uzgun. Bos ve de anlamsiz.

toplam 10 euro ile ancak bu kadar minimize edebildim.
ancak neden 10 euroluk bir tarif verdim?
butun bunlarin sebebi ne olabilir?
bunlar fransa fiyatlari olabilir mi?
Evet, mi?

Evet. Bunlara alternatif olarak eger ki metro ile belcika sinirina gecebileceginiz bir yerde oturuyorsaniz benim gibi metro'nun son hattina kadar 1,30 euro odeyerek gidebilir ve oradan bu urunlerin tamamini 7 euro'ya alabilirsiniz. Bu durumda 8,30 euro ile verilen miktara cok yaklasmis olabilirim.

Kapis?
Fransa'da yemek pisirilmez.
Yemek alinir.

Chinois'ya gidilir ve de nudil alinir yanina da boeuf aux oignons alinir sonra da yayilirsin 5 euro'ya karnim doydu dersin. Cidden. Yemek pisirmek hic bu kadar anlamsiz olmamisti sevgili BGKSnlrrjaheyrzhjajzke
whatever.

ciao ciao babes

oh by the way
I am growing middle eastern
Making jazz in wazemmes
how hard it is to breathe
henna on your hair
to be henna
henna over what you feel.
henna your hair.

Yapmayı bildiğim yegane lezzetlerden körili tavuk tafiyle ödevimi hazırlıyorum. Buyursunlar:

Malzemeler (2 kişilik):
350-400 gr Tavuk Kalça Şiş (Zevke göre göğüs de olur)
Curry Sosu
1/3 Paket Krema
6-7 Biber (Sayılırsa hem kırmızı biber hem çarliston biber, sayılmazsa birini seç okur)
Zeytinyağı

Hazırlanışı:
Biberlerimizi zeytinyağında hafif eritip kenara alıyoruz. Sotelenmiş tavuğumuzu suyunu çekene kadar kısık ateşteki kapaklı tavamızda pişiriyoruz. Tavuk partiküllerimiz suyunu çekince biberlerimizi ekliyor, 2-3 dakika da öyle çeviriyoruz. Ardından 5-6 tatlı kaşığı curry sosunu ekleyip bir 5 dakika daha pişiyoruz. Son olarak kremamızı ekleyip yediriyoruz. Krema ve curry bolluğu tavuk tarafından çekilip geriye zeytinyağı kalana kadar tavuğumuzu kavuruyoruz. Sonra da yiyoruz. Çok yapmanız önerilir, genelde yanında parmaklar da yeniyor. Bir iki noktayı atmak zorunda kaldım öğretmen yalakası olmak için. Ama böyle de olur okur.

Listelerde kendisini bulanlar parmak kaldırsın.


9-dan 59'a blog

http://www.divshare.com/download/4849475-28f


Aşk acısı

http://www.divshare.com/download/4849478-9a8

elinizde seçebileceğiniz 5 malzeme ile (her bişi dahil) ve maksimum 15 lira ile yapılabilecek en güzel "sıcak" yemeği yazınız, anlatınız, uygulayınız.

not: her bişi derken yağ olsun karabiber olsun dahil. sadece tuz ve su dahil değildir.
not 2: fazla kalan her malzeme başına 10 puan.
not 3: ciddiyim.


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır