bilgisayarımdaki bütün şarkıları şafıl'a aldım. bi güzel hiç kimsenin dansetmeyeceği şarkılarda dans ettikten sonra tam durdurduğumda aklıma takılan şarkının bunlarla hiçbir alakası yoktu: "şu dünyanın haline bak şu dünyanıın düzenine bak" kart seçerken karıştırıp karıştırıp gözlerini kapayıp da öyle seçersin ya, bu da öyle bişey heralde. ana fikir orda ne de olsa.
isimlendirilmiş duygularla işim olmaz pek. tek başına kendini sokaklara vurmuş da geziniyorken öylesine girdiğin bir sergide bir resimde, bir heykelcikte, bir enstalasyonda, ya da ne bileyim sokakta ölmüş bi bok böceğinde ruhunu gördüğün anın hissi mesela.
bi de şey var, 3 sene kadar önce kahverengi ceketli bi çocukla gözgöze gelmiştim sokakta, gözleri akdeniz mavisiydi, hala unutmam.
sabah kalkıp gözlerimin çapaklaırnı silmeden veya gece uykusuzluktan vücudumdaki bütün sinirler keman çalarken suratımın tam ortasına çarpıveriyo bazen.
bi fotoraf.
ya da bir söz.
hani bakar bakar da içine sokmak, akrşına alıp konuşmak istersin ya bazen. öğrenmek. onu bilmek.
pat diye konuşuveriyosun.
sonra bi bakıyosun konuşmuş.
sana şiir yazmış.
Sınıf Panosu
Serj Engin
Kaynak Kitap Niyetine
Parmak Kaldırarak Söz Alanlar
Ara ara kayboluyor bu parmaklar, garip oluyor. Başlığı altı boş kalmasın diye açıklama yapmak zorunluluğuna gittik biz de.