Bu adamları içten içten birbirlerine benzetiyorum. Sanki Nicholson'a sakal-bıyık taksak tam olcak..
Ginsberg'in bir şiiriyle bitirip kendisinin ölüm yıldönümünü de anmak isterim... Saygılar.
"Aynada ince saçlarımla yüzüm, gözlerimin altında pıhtılaşmış kan, ben kamış emici, bir leş, konuşan bir süprüntü
Evrenin gözünde homurdanan bir iğrenç yaratık
Kendimden kaçmaya çabalarken kusuyorum, titremeler, ürpertiler
İçinde, sürünüyorum, ağzımda acısu, Cehennem burası
Örümcek ağında çıplak mumyaların kurumuş kemikleri, gölgeler, gölgeyim
ben
Ezgideki yerimi haykırıyorum odaya, kim olursanız olun yaklaşın biraz, siz,
siz Tanrı mısınız?
Hayır, ama ister misiniz Tanrı olmamı?
Yanıtlamıyor musunuz?
Hep bir yanıt vermek mi gerek? Yanıtlayın
Bana düşseydi Evet ya da Hayır demek -
Tanrıya şükür Tanrı değilim! Tanrıya şükür Tanrı değilim
Ama istediğim evet demek yalnızca
Her köşesinde evrenin, her durumda kimler
olursa olsun
Bir Evet, var…… bir Evet varım…… bir Evet varsınız….. bir Biz
Biz
Herhangi bir şey, Yanıtsız bir Nesne
Sürünen, bekleyen, kımıltısız, başlayan, savaş boruları, kireçlenme
Bu değil umudum "
Lsd 25
Sınıf Panosu
Serj Engin
Kaynak Kitap Niyetine
Parmak Kaldırarak Söz Alanlar
Ara ara kayboluyor bu parmaklar, garip oluyor. Başlığı altı boş kalmasın diye açıklama yapmak zorunluluğuna gittik biz de.