kinetix

ayak kokusunun kedilerin ilgisini çeken bi yanı var. ayrıca utanmasalar, çıkabilseler koltukaltıma da yapışıcaklar diye düşünüyorum. piano magic'in part-monster albümü işten yeni gelince dinlenmemeliymiş. ve insan bu albmün dinlenmemesi gereken şu anda bir kap sıcak yemek istermiş önünde. bazı insanlar inanılmaz fedakarmış. kalp yetmezliği kolları uyuşturabilirmiş, sigarayı bu yüzden bırakmak gerekirmiş. kızkardeşim denizde yüzüyormuş her gün, hande burayı okuyormuş. nestlé pure life sundu.

zıbar.

herkes burda. odanın içi nedense çok kalabalık. bense baştan kokan bir balık. barok balığı olmak kötü bir şey. telefonlar susmuyorlar, herkes beni gidiyorsun psikolojisine sokmak için o kadar çabaladı ki sonunda ben de girdim. susuyorum ve insanları dinliyorum teker teker. yolcu etmeyi ne kadar da çok seviyor halkımız? askere giderken, harbe giderken, okula giderken, ayrılırken...

babam da seviyor beni herhalde, bir şımartılma dönemi söz konusu. "oğlum eve bilmediğimiz adamları alma" ve yanında boynu bükük bir "peki baba...". birazdan da yemeğe çıkarılıyorum. kim bilir nereye? kim bilir ne konuşmaya gideceğiz...

amon tobin'li günler ve de bu güzel aslında. paladin'in holy yeteneklerini silmeyi düşünüyorum. troll mage ile de birlikte olmanın hayalini kuruyorum. bir insan aynı anda kaç fantastik karaktere karşı güçlü duygular hissedebilir? allahtan onlarla uzun süredir seviyeli ir ilişkim var da kurtarıyorum. iyi insanlar ya sanal alem dwelling'leri.

keep your distance yazıyor burdaki çalan şarkının adı oymuş. bana inat çalıyor di mi böyle şeyler hep. coğrafi olarak çoğu insana mesafemi azaltmak, ruhani olarak da mesafemi koymak istiyorum. çözüm. glorafin 250 mg. çünkü oradaki sesler anda via diye bağırırken akıp gidiyor tüm kötülükler içimden.

sabah kalk. yanında para bul. acaba rentboy mu oldum ben diye düşün. bu parayı kim bıraktı diye düşün. parayı al. alışverişe git. jambon al. jambonu ye. ekmekle. rutininde bile çok atraksiyonelsin diyen bir arkadaşımla konuş. bu arada markete gitmeden önce, markette ve marketten sonra olmak suretiyle elinde cep telefonu mıdır mıdır konuş. hayatımı istila ettiler sanırım. ama güzel. gelsinler.

sabah kalk. bilgisayara bak. bir yazılar gör. "ama bu işte büyüdü büyüdü büyüdü, kendi kendine geçmiyor, hayranlığım giderek peak değerini vurdu ve kırdı" yazılarını anlama.

sabah kalk. bana kek getirmedin diye kızsınlar.

sabah kalk... ya da kalkma be ne kalkıyorsun sabahları. zıbar.

labels

labelların etiket yani sonsuza gitme hadisesi boy göstermeye başladı. herkes bugün konuşsa ve her konuşmaya on etiket yapıştırsa bittik. ama olsun bu da bizim çocuğumuzun gelişimini seyretmek gibi bir şey olmalı. bakalım bundan on sene sonra kaç milyon etiket olcak? belki türkçeye yeni kelimeler bile katarız. öptüm.
______________________________

bu bir serzeniş yazısı değildir şirin şirin yazılmıştır a ben pepinot oldum. bilen bilir.


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır