Bu kadarla kalır mıyım, kalmıycam. Espri düğmem bozuldu biliyorsunuz, nerde o günler ki bir zamanlar doğru çalışır hepimizi mesud ederdi, yok. Ama düzelmesi için bir son kullanıcı, kullanıcı, operatör oldugumun dünyasında elimden geleni ardıma kor muyum, KOR MUYUM ULAN?

Şimdik bir son kullanıcı espri düğmesi bozuksa öncelikle kullanım kılavuzunu (daha sonraki referanslar için kolay erişilebilir bir yerde aka el altında tuttuğu el kitapçığını) eline alır. Sahife sonlarda bir yerde Arızanın Giderilmesi bölümünü açar. Bakalım ne diyor

- Fiş takılı mı?
-Evet?

- Cihaz açık mı?
-Evet?

-Virüs koruma, güvenlik duvarı?
-Evet, Evet?

-Güncellemeler?
-Yapıldı

_Espri Yazılımının orijinal olmadığı, sağdan soldan hacılama olduğu, kaçak yüklendiği için kullanılamadığı, crack dosyasının da internek bağlantınız nedeniyle tespit edildiği bildiliyor?
-Yaaaaa?
-Yaaa.

Soruna böylelikle ulaşıyoruz. İlk el esprimiz kalmadı, Hepsi arak. Oysa ki bilen bilir nasıl da püritenim, bu kanlı dünyada püriten olabilmek de ayrı bir iyi yüzlülük. Ve, AMA diyoruz ki
ikiyüzlülük aklanmalıdır!
Göründüğün gibi ol, olduğun gibi görün, böyle bir dünyada yemez. Yememelidir.
Göründüğüm gibi olsam, ebleh olmam lazım, olduğum gibi görünsem paso ışırım koruyucu gözlük gerekir. Eldivensiz dokunmayın.

Şimdi değil mi ki iç maddem içiyle su dolu bir kap gibi ayrıktır, akım dolu bir kablo gibi farklıdır, bu nedenle göründüğüm gibi olsam elektrik veremem, olduğum gibi görünsem bilmemkaç vat elektrikle çarparım. Anlatabildim mi oğlum sezai.

Böylece MErküri gezegeninin öğretilerinden en kıdemlisini en muhteşemini üç yumurtayı beşe aldım matematiği ile aktarabilmiş bulunuyoruz. demek ki neymiş herkeşler espri yapmak için doğmazlar, bazıları saf sevimli, sevimliliğin kendisi bizzat kavramın öykündüğü nesne olarak orada öyle duruşuyla ilhamdır, filan.

-Sıkılan var mı?
-Evet?
-PEki....

uşak yemdi.
Gel gelelim plise şeysine
Katilin:
ayakları, ayakkabıları
en beklenmedik insan çıkması zorunluluğu
fazlaca hümanist? (ne demekse) bir alışkanlığı olması zorunluluğu (süt içmek, oya işlemek, hanım hanımcık olmak nerdeyse, kuşlarla yakın ilişkide olmak nıhahahaha)
kendi mantık/mantıksızlık çerçevesi içerisinde yüzde yüz masum olması zorunluluğu

İzleyicinin,
katilin işlediği cinayetleri onun varoluşuna uygun ve doğal bulması zorunluluğu
Katil için üzülme, katili anlama zorunluluğu

Kurbanların izleyicinin kahramanı olmaması zorunluluğu
Az tanınan ve üzerinde düşünmeyeceği kurbanların olması zorunluluğu
asıl kahramanın en sonunda detekdife yakalansa da her zaman aslında katil olduğu fenomenomoni

bu klişeleri taze sıktım, afiyet ola
aklımda da hiçkok vardı galba

öperler hojam

Evet, sıkboğaz ediyo olabilirim, ama bu çok çok basit konulu alıştırmayı unutmadan "esayn" etmem lazımdı, zaman sınırı yok ama tabi ki akışkanlık için kısa ve çok sayıda, hızlı tepkiler beklemekteyim. Arka arkaya bikaç post olabilir, hani alıştırma, hani saçmalama olduğu içün, yine özgür olceksiniz. Konumuz: Film ve/veya kurgu klişeleri. Buluyoruz, ama baydı artık yane diyoruz, hatta bi de dalgamızı geçiyor ve içimizdeki o minik pis yönetmeni okşuyoruz boyuna. Buyrun efendim.

Şınav

Ulan adiler, hepiniz yazdınız mı öyle güzel döktürüyosunuz ki. Teker teker notlandırmıyorum çünküm herkes çok enteresan bakışlardan çok güzel şeyler çıkardı ortaya, mest oldum ayrı ayrı. Çoğunun aklıma hiç gelmemiş olması ve valla lan demiş olmam cabası, gerçi çoğu zaman olan bişey bu da. Hepinize 100 üzerinden 150 çakıyor, başarılarınızın devamını diliyorum. Ödül olaraktan da....

Direkt bir mp3 blogunun linkini paylaşmaya karar verdim, zira blog tadından yenmiyor, helal olsun adamlara. Zaten hafif bi kafa uyuşması da ayrıca mevcut. Afiyetle...


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır