bir gün yolda yürüyordum,hava soğuktu beynim ve nefes borum donmuştu,burnum da sümükle dolmuştu ve ben akmasın diye-çünkü yanımda peçete bulundurma özürlüsüyüm- yukarı bakmaya çalışıyordum ,tam artistlik yapıp kalbim acıdı diyecekken bu çok sevgili koduğum arnavut kaldırımları ile döşeli maltepe yolu üzerinde ayağımı sivrilmiş taşlardan birine çarptım hem ayakkabımın şekli kaydı hem de kalbim yerine benim o serçe parmağım acıdı.ne tesadüf değil mi?
evet benim kışım bol mandalinalı,iş çıkışına denk gelinen zamanları bol stresli,telaşlı,egzos kokulu,dumanlı,isli olacak,atkının altına gömüldüğünde ısınan burnun ve yanakların kafanı kaldırdığında soğukla çarpışacak işte o ilk saniye var ya çok şık bir şey ,ama sonrası için zorlamayacaksın tekrar o sığınağa geri döneceksin.
benim için bir çok şeyin anahtarı olan o havada asılı kalmış koku haricindeki hiçbir olay,durum,eşya,bokpüsür benim kışım oluşlarını katmerleyemez ya da baltalayamaz.
bu bağlamda sümüklü x kişisi,gökten yağmasına izin verdiğim şey ve içimi ısıtması muhtemel olacak şeyler de çoktan seçmelim,liselim,al yazmalım arasına giremeyerek eleniyor.

kış

tanımadık adreslerde tanımadık adamlar bulup birlikte tanımadık uykulara uyanmanın, ölmenin ve öldürmenin, bakır düğmeleri ipek iliklerden ayırmanın, bir katlin kirini bir diğeriyle yıkayıp paklamanın, asfaltta yağmurdan kaçarken kaldırımda herhangi bir tipiye tutulmanın en kolay olduğu, en çok yakıştığı mevsim. çok şık. bazen çok şıklı.


……………………………………………………………

4 ocak 2002 Cuma

Sabah 1 ders işledik sonra okul tatil edildi. Manyak bi kar yağdı, felaketti yaaa… servisçi öküzü yüzünden günüm rezil oldu. B.k suratlı beyinsiz herif ne zinciri vardı ne de yolu biliyodu… bi de eve bırakmadı E5 te indirdi tüm yolu yürüdüm. mçım dondu. neyse sinemaya da gidemedik, şuan ruh halim bombok ! ... nefret ediyom yine herşeyden

……………………………………………………………

sevgili brandon kendi vizesini b.k ettiği gibi benimkinin de içine mcmış bulunuyo, kendisine burdan içten teşekkürlerimi sunuyorum… Şöyle ki , burdaki yazıları rss bıdısından itinayla takip ederim, başlık ilgimi çekerse açar bakarım hatta.. ama yüzeysel ve sıkılgan bi insan olduğumdan ilk bikaç cümlesini okur, sarmassa derhal kapatır kaçarım siteden. Bi saat önce fln da ertesi günün vizesi için kopya sanatının en üstün ve modern eserlerinden biri üzerinde bilgisayarda çalışırken bi bakiim ödevini yapan olmuş mu deme gafletinde bulundum ve ahh lanet olsun ki açıp bi de utanmadan hoşlaşıp sonuna kadar okudum !!! bi de kış… hiç de hazzetmediim bi ay… ama artık erken mi bunuyorum nedir, geçmişe dair ne hatırlasam hislenip eski defterleri notları fotoorafları fln karıştırmaya başlıyorum… -tmm daaa ödevin ana konusuna da gelicem bi ara.. girişleri hep uzun tutarım huyum kurusun -

nese efenim işte “kendi kışım ? ” die sn lik bi düşününce yine aynı imge geldi aklıma, daha doğrusu bu yukardaki yazının yazıldığı gün ve onun akşamında o deftere bişiii dinlerken çizdiğim bişi… hemen bi flaşbek giriyorum ; 4 ocak günü akşamı, odamda radiohead- how to disappear completely dinliyorum ve o zmnlar kutsal sayıp geceleri üzerinde fln yattığım, toolete bile yanımda götürdüğüm, şuan ise hayatımda gördüğüm en saçma sayfa birikintisi diyebilceğim şeye , günlüğüme bişiiler karalıyorumdur. Ve çok gariptir ki “ Slm bok karı, nbr? Sıçarım senin aasına ! puhahaha ! ya da “ Kıs ! Dana ! Benim la, sahip ! haha =) diyerekten yazmaya başlamadığım, en yakın dostum ve anne&babam hakkında atıp tutmadığım, ben bu diyarda çok sıkılıyorum, tamam mı ? ya da esir miyim laaan ben ! Aalâla! Hayret bi olgu ! gibi fix kalıplarımı kullanmadığım, acınası aşk hayatımdaki gelişmelerden bahsetmediğim ( lüffen nası bi liseli ergen olduğumla ilgili çıkarımlara yeltenmeyiniz, zira ben o ben deilim şuandaaaaa…olmas.. hiç.. olmaaas.. yoncimik mi söylüyorum nan ben :S hass… bu parantez tez kapatıla ! ) ender günlerden biri olmuş… dışarıda yağan lapa lapa kar, Kid A in kar temalı muazzam albüm kapağı ve onun adamı sonsuz boşluklarda, yerçekiminden muaf, oradan oraya sürükleyen, kendini kaybettiren how TO disaPPear ComPetely şarkısı birleşip bünyede voltran etkisi yaratmış olucak ki ruhum bi yücelmiş, insansılaşmış, özümdeki yalnız, bunalımlı ergeni en saf haliyle beyaz kağıtlara çarpmış… Yanlış hatırlamıyosam gözlerim nemlenmiş bile olabilir ! Bakınız konuyu nasıl bağlayacağım…:

İŞTE KIŞ… BÖYLE YÜCE, Böyle GÜSEL BİŞEY ARKADAŞLAR…

Ee hadi bitti dağılın derdim ama bişe daha geldi aklıma… o aklıma gelince başka bişe daha… 3 cümlede hepsini anlatıp gitmek isterdim… sonra da kopyalarımın çıktısını alıp su şişeme yerleştirip gönül rahatlığıyla uyumak… ama yok anılarıma saygısızlık edemicem onları da part 2 de anlatırım…. Ya da anlatmam ki, ertesi gün de sınavım var… neyse hiç anlatmamaya karar verdim.. ama bu yazdıklarım muhallebi miydi ne ısmarlıyolardı ona yetmiyosa söyleyin bidaa yazcam… ya da sempati ödülü fln bişee yaratıp verin rica edicem akademik kariyerimi tehlikeye attım da yazdım bu satırları…

Son olarak, Sıkı giyinin de üşütmeyin kuzucuklarım...

Sevgilerimle…

Bi öneri: beşiktaş'da üstgeçidin altından karpuz kestane alıp yemeyen sınava giremesin mesela, yediğini de bi fotorafla kanıtlama şartı getirilsin ve fotoda iştahlı, mutlu ve donmuş görünmeyenler elimine edilsin. Rakiplerimin azalması için diosam namerdim… bi düşünün brendın hocam… ayrıca elimde olsa da çantanızı tepegözünüzü fln taşıyabilsem keşke…

İmza : bir aç…


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır