*Zaman
**Bükülmece
***10 yıl? 6 yıl?
(ne olur ne olmaz)





"Öhehem..!" diye ibrahim tatlıses tarzı boğaz temizleyerekten gireyim

konuya. Bu zorlu ödeve başlamadan evvel çok araştırma yaptım,

kütüphanelerde sabahladım, 100 kişiye sordum 98'inden cevap aldım ve işte

burdayım.

Şimdi; resmi kayıtlara bakarsak Kar romanı 2002'de basılmış. Hemen

müyendiz kişiliğimi konuşturup hesaplama yapıyorum, 6yıl önce yazmaya

başlamış olamaz Kar romanını çünkü kitap zaten 6 yıl önce basıldı (burada

Nobel ödülünün başka skimdirik nedenlerden ötürü verilmediğini ve Nobel

ödülü alacak bir kitabın birkaç günde yazılamayacağını varsayıyor, en

azından sayın OP'nin kurduğu cümlelerden o zekada olmadığını

çıkartıyorum). Zira canlarım, şu cümleye dikkatinizi çekmek istiyorum

yeniden: "10 yıl evvel düşünmeye başladım ama altı-yedi yıl evvel yazmaya

başladığım ‘Kar’ romanı yayınlandıktan sonra.". Bu nasıl bir cümle

düşüklüğüdür, nasıl bir anlam bulanıklığıdır, dili bilmezliktir. Şahsen

bir yazar kendi editörü olabilmelidir, sen dilini adam gibi

kullanamadıktan sonra, kitabını kotaran -anlaşılır hale getiren- editörün

olduktan sonra ne anlamı var!


Az buçuk sinirlerimi boşalttıktan sonra sıra geldi daha zor kısma:

kitleler için anlaşılır kılmak. Alıntıdaki son cümleyi göz önünde

bulundurur ve muhterem OP'nin 7 -ya da 6, o sorunsala daha sonra

değineceğiz- yıldır bu kitapla uğraştığını düşünürsek kendisinin son on

yıllık yazın hayatının kronolojisini şu şekilde çıkarmak doğru olacaktır:


1998: Benim Adım Kırmızı isimli romanı basılır.
İsmi daha sonra Masumiyet Müzsei olacak ktiabı düşünmeye başlar.

1999: Yazarımızın kredi kartı borçları vardır, parasız kalır, yazacak bir

şeyi yoktur, Masumiyet Müzesi hala oluşamamıştır, düşünülme evresindedir,

o yüzden Öteki Renkler adı altında eski yazı ve söyleşilerinden seçip

seçip bi kolaj kitabı çıkartır yazarımız.


2000: Yazarımız hala düşünmektedir, diğer yandan da Kar'ı yazmaya

başlamıştır kendisi. Onun dışında yapacak pek bir şey bulamadığından bu

yılı milenyumu kutlayarak geçirir.


2001: Sıtil tinking end olso vırayting Kar(Sınov).


2002: Kar basılır. Sonra boş kalan yazarımız Masumiyet Müzesi'ne geri

döner, bu sefer oturup boş duvara bakıp kahve yudumlamaktan vazgeçip

yazıya dökmeye başlar. Ama kitabın bahtsızlığı işte kadim dostlarım, OP

bu kitabı bırakır ve İstanbul: Hatıralar ve Şehir adlı anı kitabını

yazar, bir nevi depodan yer yani. Bu kitap basıldıktan sonraki 5 yıl da

Masumiyet Müzesi'ni yazar, son bir ıkınmayla basılır kitabımız. Kolay

değildir o kadar küçük delikten çıkması, 500 sayfalıktır roman, oku oku

bitmez. (Gerçi 500 rakamı OP'nin ağzından çıktığından lütfen fazla

takılmayınız.)

İşin özü sayın seyirciler, kendisi 98'de düşünmeye başlamış, 2002'de yazmaya başlamış, bir sene ara vermiş, 2003'te tekrar başlayarak toplamda kendisi 10 dese de yine de bir wanna-be müyendiz olarak onu 9 sene diye düzelttikten sonra, 9 senede bitirmiştir best selır romanını.


Orhan Pamuk'taki zaman bükülmesine gelecek olursak; ..


Amaaan, valla gelesim yok, yaşına verip güzel(!) hayatıma devam etmek, karşımdaki FSM manzarasına arka fonda Chrysalide ve elimde çayla beraber dalmak istiyorum, yemişim pek sayın noğbıl pırayz vining vıraytır OP'yi.

Bu arada fotoğraftaki bıyık ve göğüs olayı için özür dilerim, Türk'üm ve vazgeçemiyorum alışkanlıklarımdan, genlerime işlemiş.

Hepinize şu mübarek ramazan ayında hayırlı akşamlar diler, bol bol kadayıf yemenizi temenni ederim.


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır