ders çalışmak zorunda olmak xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

çok yemek yemiş olmak ve minder yetersizliğinden dolayı uyuyamamak (yurda gitmeye üşeniyom napim) xxxxxxxxxxxxxxxxxxx

alakasız xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

kimya ödevinin teslim tarihinin olması ama ödev konularının henüz işlenmemiş olması sorunsalı xxxxxxxxxxxxx

japon kültürün altındaki restorana gitme isteği ama yanda gelcek insan bulamama xxxxxxxxxxxxxx

bi gün ben de isveççe konuşabilicem efet! xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

küçük bir iş için yaşlı bir palyaço aranıyomuş... başvurmak isteyenler itü maslak kampüsüne bekleniyo (1 nisan son başvuru tarihi) xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

vee uyku vs. merve çatışmasından uyku galip gelir xxxxxxxxxxxxxxxxxxx

öperler annem, atomica'yla kalın-hatta albümlerindeki 6. şarkı Quiver'la kalın... xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

şaşırtı

bitirmez tezi, çıldırma eşiği xxxxxx
ders yoklamaları, sinir tıklamaları xxxxxxxxx
şarkılar şarkılar, eski yeni tüm şarkılar xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
firuzağa'da yıldırım türker'e rastlama ihtimalim xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
firuzağa'nın çayları, elimden düşmez sigara xxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
hande pinokyo'ya klip çekmeye gitti xxxxxxxxxxxxxxxxxxx
pazar'a 1 saat yenik başlamak xxxxxxxxxx
çok yalnızım xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

haftaya pazartesi olan sınavı bu pazartesi sanıp, önemli bi randevuyu iptal eden (ki muhattapları kendilerini biliyolar, özürlerimi kabul ederler umarım) beynimi ben sii....iksleyeyim: XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
ama en azından fonetik olayını çözdüm XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
sayılır XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
şimdi de sultan'ı ders çalışma konusunda gazlamak için normalde yapmayacağım okumaları falan yapacak olmam XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
bir inek mi doğuyor (o ye, kızcağzın odasını study'ye çevirirsen olucağı bu elbet...) XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
kimse blush'ı indirmemiş, çok sinir oldum, o kadar özenerek koymuştum nete XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

O HALDE YENİ ÖDEVİNİZ: ÖHÖM ÖHÖM: BLUSH İNDİRİLECEK, İZLENECEK, BİR SAYFALIK REFLECTION YAZILACAK ÜSTÜNE.

bakın ciddiye alınmak için büyük harf bile kullandım.
buyrun linkler, biliyorum rapidshare çok kasış, ama valla değecek, yani bişey yazmasanız bile izleyin lan:

Part 1
Part 2
Part 3
Part 4
Part 5
Part 6
Part 7
Part 8

hadi bi de mini çükbaks:

Ours - Murder
Hedwig - Origin of Love (Alakasız oldu murder'la ama..neyse)

haftasonu ikslemecesi XXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
bir haftasonu daha yurttayım XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
cuma ve cumartesi anlıyor musunuz XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
peki nedeğn XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
çünküüüü ÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜÜ
linguistik sınavım var (yaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa) XXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
linguistiğiniz batsın öyleyse XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
hayır chomsky değil belki XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
ama frikatifleriniz, nazal mevsimleriniz (powered by çağla'ğnım) XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
ve ben ders çalışıyorum - olamazZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZZ
yüzde yetmiş kakaolu çikolatayla şeker diyetimi bozdum XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
sultan'ın odasına gittim XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
orada yaşadım, büyüdüm XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
biri beni hisarüstünden çekip alsın.... amma ve lakin pazartesi sınavı sonrası XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
nina simone XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
boris vian (okumak, yine) XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
ya da dorian grey'i bize ergenlikte okutup sonra minik eşcinselliklerimizi farkettiklerinde ergenlik bunalımıdır demeleri filan XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
evet oscar wilde (okumaki, yine) XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
ondokuzuncu yüzyıl edebiyatına gelince az da olsa nefes almak, velakin wilde'a ve diğerlerine ve sonra yirminci yüzyıla geçmek için sabırsızlanmak XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
sonra arşivlerden kargo çıkarmak, yalnızlık mevsimi filan XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
hüzünlenmek XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
ama yine de bikaç sene evvelini hatırlayım çok mutlu, mupmutlu olmak XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
sonra o dönemler oynadığım bi oyun vardı bibuçuk megabaytlık XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
onu da aploğd ettim linki ikslerde saklı XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
haleluya demeden olmazzzzzzzzz XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
ve son olarak, güzel tesadüf kişisi ekin XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
özlenen herkes (bissürü kişi var burda) XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/
ben juno istiyom XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX

acıların bağımlısı oldum, brandon ile bi türlü görüşemedim, satır yazı yazmayıp tek satır da kontrol etmedim. ağrılı ve bencilim, evet kanıyorum.

her şey iyi güzel de değişik bi hamle olsa?

güzel akide şekerim benim, nasıl da nefret ederim senden?
apprivoise moi, elinle besle beni.

ödev filan gibi durumlardan bahseden yazılara alakasız kaçsa da birkaç gün önce bana yollanan bir linkte rastladığım duruma istinaden (öeh) bir yazı yazmalıyım diye düşündüm.

önce bir link: http://www.idesktop.tv/?watch=R4n5JrvqhTU

sonra bir açıklama.
işbu okul adana'nın en eski liselerinden biri olup, -di'li geçmiş ve şimdiki zaman dolaylarında da en iyi -fen lisesinden sonra- en iyi lisesi olmuştur. türkiye dereceleri, spor alanında başarıları filan filan gibi şeyleri atlarsak bu okulun şu yanı da vardır: otuz senedir aynı müdür ile idare edilmektedir.

otuz sene.

bazılarımızın yaşam süresi bile değil otuz sene. üstelik bu otuz senede ülke neler görmedi, neler gelip geçmedi? otuz sene boyunca okul idaresi gibi içine siyasetin de karıştığı bir mevkide kalmayı neye yoracağımı bilemiyorum ben. velhasıl kelam bu beyfendi otuz senedir bu koltuğa baş koydu mu? koydu. okul başarıdan başarıya ulaştı mı? ulaştı. ancak o da nesi, parlak öğrencilerla dolu etikete birkaç gün önce siyah bir leke (duvar yazısı?) bulaştı.
yazının yazıldığı duvar aynı gün içerisinde acilen boyanıp, gıcır gıcır hale getirilmiş. ama daha kimse olayın farkında değilken bu yazıyı gören birkaç öğrenci olayı videolamayı unutmamış. o yazı duvardan silindi fakat şimdi internette link hali uçuşmakta. idare tahminimce panik yapmış bir halde kızgınca bunu koyan öğrenciyi aramaktadır. bence yazıyı yazan öğrenciden daha çok laf işitecek videoyu koyan öğrenci.

peki, küfürün alasını yemiş okul müdürü bu durumu hak etti mi?
idareyi yakınen tanımış bir insan olarak şunu söyleyebilirim, tabi ki bir tepki varsa üslubuyla ortaya konması en güzeli fakat siz bunu karşınızda "laftan anlar insanlar" varsa yapabilirsiniz. ortada hiçbir şey yokken sadece idarecilerden birisinin kızgın bir anına denk geldiği için hakkında tutanak tutulan öğrenciler, dersin ortasında hocadan izin bile alınmaksızın sınıftan alınıp koridor ortasında dövülen öğrenciler, aidat parasını ödeyecek durumu olmayan öğrencilere "madem para vermiyorsunuz, disipline gideceksiniz" deyip yine eften püften bir sebeple onları disipline yollamalar..

ama ya okulun parlak etiketi?
o parlak etiket, okul düzenini bozduğunu varsaydıkları her öğrenciye tasdiknamesini verip, geriye sadece "akıllı-beyaz-koyun"ların kalmasıyla oluşan bir şey. birkaç sene evvel müdürün, törende konuşuyor diye suratına mikrofonu geçirdiği öğrencinin öss'de türkiye derecesi yaparak super-extra-eğitim yuvası okuluna başarı kazandırması ise yazık diye nitelendirilebilir.

iyi bir birey istiyorsun. iyi bir eğitim süreci geçiremiyor o birey çünkü bilinçsiz-kemikleşmiş öğretmenleri oluyor.
öğretmen diyorum, çocukken ne saygı duyardık değil mi?

ne oldu da saygı duyamaz hale geldik?
veya ne oldu da tepkilerimiz böyle çarpıklaştı?


belki videoyu koyan öğrenci bulunur da silinir video.
boyanır belki duvar.
ama y.rrağı yemiş bir kere bu beyfendi.
bize de afiyet olsun demek düşer..

Sonbahar gelmeden sehir icerisindeki su rezervleri bitmeden ve de yetkililer az su kullanin propagandasi yapmadan once kucuk bir sokakta asagidaki konusma seyrediyordu.
(sigarasini yakar ve de sigarasini yakanin kim oldugu hakkinda bilmeyen okuyucu kitlesi bu ani giristen killanir. Okuyucu kitlesi antik yunan korosuna benzer sekilde ana karakterlerin hemen yaninda saga dogru birlesmis bir band insandir. )
- O klibi bana izletmeyecektin Haggard
-Ama Sesilya, bunu nasil soylersin? Turkiyede insanlar youtube kullanamazken sana bu klibi izletmis olmamin nasil bir nimet oldugunun farkina varmiyorsun. Etiyopyadaki ac cocuklari, Turkiyedeki youtube'suz insanlari dusun lutfen ve de simarik batili ayaklarindan kurtul.
-Ama ben batiliyim Haggard ve de gerekirse batiririm tamam mi evladim, cok konustun sus. Cinsel algimi kapatiyorsun, cakralarimi tukettin ve de hayata bakis acimi alasagi ettin. Namussuz.
-Sesilya, sesilya, beni birakamazsin. Bir azis klibi izlettim diye benden ayrilamazsin! Seni avrupa insan haklari mahkemesinde bekliyor olacagim. Gerekirse azis sevenler dernegi kurup seni bas dusmanimiz haline getirecegim. Surune surune bana doneceksin sesilya, duyuyor musun? Bunu yapacaksin, evet! Azis'i sevmedigine pisman olacaksin.
-Haggard, bebegim, simdi sana sorunun azis degil de sen oldugunu soylesem.
-Nasil yani?
-Cok basit. Azis bir yem, toplumdaki cogu kayip bireyin bakip "farkli" ve de "ilgi cekici" gormesi gereken bir model. Bir tanim azis kendi icinde. Benim azis ile bir sorunum yok, azis'i seyredip gulmenle de bir sorunum da yok. Herkesin kendi anlayisi kendine, ancak azis'e ozenmeye basladigini dusunuyorum ve bu beni rahatsiz ediyor. . .
-Sesilya, boyle seyleri de nereden cikariyorsun?
-Bilemiyorum, Haggard. . . Alexisgillerde gecirdigimiz o geceyi hatirliyor musun? Sise cevirme komunote oyunu sirasinda jartiyer giymek zorunda kaldigin gece, iste her sey o zaman basladi. Kiritman, adimlarin, azis'e benzer el sallamalarin, tavus kusu edasinda yurumelerin. . . Ben seviyorum sarkilarini, goruntusu sadece daha az parlak olabilirdi "sov" sektorunu "muzik" sektoru ile birlestirenler utansin. Audio-visual olmak ne kadar zor bu hayatta sen biliyor musun? Cok gencsin daha haggard, senin anneni audiovisual sekilde oynamaktan sikildim. Sov dunyasi bana gore degil yavrus, anlatabildim mi?
(yavrus derken yanagindan bir makas alir Haggard'in)
-Demek hayat bir sahne. . . (uzgun ve de dusunceli)
-Degil! Allah kahretsin Haggard, beni hic anlamiyorsun degil mi?
-Bekle, anliyorum. Tecahuluarif sanati ne zamandan beri gundelik konusmalarda gume gidiyor. Simdi, elimi tutar misin sesilya? aciklayacaklarim cok muhim. . . Beni dikkatle dinle.
-Haggard, duygusallasmayi birak lutfen, buradan da dinleyebilirim gayet.
-Her erkegin icinde bir azis vardir sesilya. . . Her kadinin icinde bir cilalanmamis parke oldugu gibi. Sen yine bana kizarsin, dolayli konusuyorum diye ancak gercek su ki parlayan nesneleri seviyorum. Yapabilecegim bir sey yok, ipegin tenime surtmesini, etegimin ruzgarda ucusmasini. . . O rahatligi, o ozgurlugu beni birak bacakaram dahi seviyor!
-Elveda Haggard.
-Elveda Sesilya.


by dalingsgeval.

teeeğlikeliym soslupatım amma perdelerini kaldırdımmıydı da ave mariya gibi bi insanım

yeni ödeh veliyolum yani veliniz gelsin anlamadıysan

şimdiiiiii art ık alışıldıng gel ineksel öğretmen öğretir bana modeline paydos

tahmin edilenin edilgenin öte yanına vuruyoz kendimizi

ödeviniz (elbette Azis üstüne söylencekler varsa önce Azis) peşi sıra

serbest bilinç çakısı yöntemiyle aklınıza gelen gelmiyenlerle doğaçlama yazmak, düşünmemek, düzeltmemek

tuvalletteymişcesinize

-i love you.

-OH NO!!

Bulgarların Tarkan'ı diyebileceğimiz Azis adlı şarkıcının aşağıdaki iki videosu üzerinden Bulgar toplumunun estetik ve sanat anlayışını sorgulayınız. Bunu Türk toplumunun algılarıyla kıyaslarsanız eminim daha kapsamlı ve açıklayıcı bir makale olacaktır (Bknz. emir veremeyen hoca). Alt sorgu olarak cinsiyet algısını da kullanabilirsiniz, bonus olarak eklerim gayet.



Geçen RTE The Music Band oluşumundan Maybe'nin, bugün de Sub Entrance'dan Ezgi'nin blogumuzu sevip okşadığını farkettim ve onları link listemize kaydettim. Bunu yapmaktaki amaç hem teşekkür hem de onları desteklemekti. Bu bağlamda pek sevgili hemetör guruplarımıza sesleniyorum, evet bilokumuz günde epi topu ortalama 70 ziyaret 100 kadar da tık alıyor olabilir, ama size burda yer vermekten zevk duyarız, ha bu delilerle ne işimiz olabilir diyorsanız o ayrı. Biz sizi seviyoruz canım.

trent reznor'un müzik şirketlerini ters köşeye yatırdığı ghosts XXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
blush XXXXXXXXXXXXXXXXXXX
woven hand XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
029ur nağmeleri XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX/

not: kadeşütüm, ödevine reklam niyetine limon sıktığım için özür dilerim, devam edin siz ben yokum sayın. öperler.

monogamiyi değerlendirmek belki de poligamiyi değerlendirmekten geçiyor önce. zira birini bile elinde tutamayan bünye, çoğunu nasıl idare eder, ki birinin ağırlığı bile dünyalara bedelmiş, ömrümüzün son 4 ayında buna şahit olduk. ayrıca ruhun stabilizasyonu açısından flörtün bile monogamiğini makbul görüyorum. yoksa hayatınızda ilk kez adlarını hatırlamadığınız bir insan güruhu sizi iyiden iyiye rahatsız edebilir, bu da oldu. ve her gelene yeni çarşaf serme gibi bir adetimiz de varsa millet olaraktan, parasız ve çarşafsız öğrenciler olarak çuvallayabilirsiniz, ya da sadece umrunuzda değildir, ama hijyen diyorum bu noktada. bir virüse maruz kalmak on farklı virüse maruz kalmaktan iyi olsa gerek. ki kimse antivirüs değil bu devirde. hadi diyelim nezaket ve hijyen kurallarına riayet edebilecek kudretiniz mevcut asil bedeninizde, ya ellerin üzerinizde bıraktığı izler? hiçbir duş jelinin bu konuda faydalı olacağına inanmıyorum. ve duvarlara sinen sesler, pencere camına yapışan insan buharı filan. herkese aynı hikayeleri fısıldayacaksanız bu işin eğlencesi de olmaz, ama sıradan bir hayalgücüyle ne kadar çeşnilendirebilirsiniz ki sekse doğru giden öykülerinizi?

ama emin olun monogami de tek başına faydası olan bir şey değil. bolca sabır, kendine hakim olma kapasitesi, kendine güven kapasitesi, ağlamamayı becerme kapasitesi, demoralize olmama kapasitesi, bazen gülüp geçebilme kapasitesi, bazen yanına yaklaşmama kapasitesi, susma kapasitesi, içine atma ve içinde tutma kapasitesi, hep kendini yenileme kapasitesi, hep destek olma kapasitesi, hep mutlu edebilme kapasitesi falan gerektiriyor. sadece sevmek ve sadece onu sevmek sanırım asla yeterli olmayacak.

Monogami size ne yapti?

sanırım beni insanileştiren bir şey kendisi. kendime ve karşımdakine karşı. fakat o monogamik ilişkinin içinde kök salan her şey insanın boynuna dolanıp onu öldürebiliyor yapayalnız kaldığında.

Monogami nasil yardimci olur?

hayal kurdurur, hayat kurdurur, düzenlilik sağlar (alışkanlığa dönüşmesi gibi bi tehlike mevcut tabi), başka da aklıma gelmedi bir şey.

İki monogami alana bir ne verilsin?

apartıman dairesi ve düzenli bir iş olacak cevabım.


oh be uzun süreden sonra ilk kez rahat rahat sınavımı yaptım, saçmaladım ama valla doğruyu söylüyom hocam, samimiyim.

NOBRE NOBRE NOBRE NOBRE MARSİYOOOO NOOOBREEE

başka hiçbir takımı yenmek GS'yi yenmek kadar tatlı olmuyor


düşündüm de bu taraftarlık mevzuu monogamiye en yakın şey değil mi kardeşlerim!
Bağlama 1: Yensen de yenilsen de seninleyiz
Bağlama 2: içimdeki beşiktaş aşkı bambaşka
Bağlama 3: Yer siyah gök beyaz

Öyle bir sadakattir ki bu a dostlar, elaleme rezil olursunuz sekiz sıfır yenilip tarihe geçersiniz, evde gizli gizli içlenir köşelere çekilirsiniz yine de bırakamazsınız
İşte böyle birşey monogami
koşulsuz sevgi kelebeği

HOCAM, BRANDON, KARDEŞLERİM: Aşağıda görmş olduğunuz çiçek çocuk, sarı fırtına, ilkokul aşkımız, yeşil sahaların incisi şevval sam dahil vakti zamanının bütün fıstıklarını daha beş yaşındayken onikiden vurmuş güzel bir abimiz olup komaya, dayılığıya, komadaya veya komadayılığa en müsait mertlerdendir
BU KEZ KIESLOWSKİDEN DEĞİL
BU KEZ ÖZ BE ÖZ İNÖNÜDEN
METİN-ALİ-FEYYAZ ÜÇLEMESİNDEN
METİN as komadayı



Monogami.
Hayatında yeterince drama olanlar için.

Veyahut

Ağız ve diş sağlığı için Türkiye Dişçiler Kumpanyası'nın tavsiye ettiği Monogami'yi deneyin. Orada burada yiyiştiğiniz tanımadığınız insanlardan mikrop kapmaya, uçsuz bucaksız uçuklara, alkol kokusuna son!
Hızlı geçen alt yazı: Monogaminin tamamen organik ve doğal olduğu klinik testlerle kanıtlanmıştır. Vadedilen sonuçlar için partnerinizin de monogamiyi benimsemesi ve alkol kullanmaması gerekir. Aynı partnerle uzun süre kullanım, deneklerin %26'sında can sıkıntısı, heyecan isteği, laçkalaşma ve saygı kaybına yol açmıştır. Bilinçli tüketin.

Ya da

Sevgilim bu gece kiminle diye merak mı ediyorsunuz? İlk defa gördüğünüzü sandığınız iç çamaşırlarını yatak odanızın çeşitli yerlerinden toplamaktan bıktınız mı? Telefonunuzdaki göndereni bilinmeyen mesajlar canınızı mı sıkıyor? Yan komşunun yargılayıcı bakışlarından kurtulmak mı istiyorsunuz?
Belki de artık monogamiyi denemenizin zamanı gelmiştir. İlk 2 ay ücretsiz faydalanmak için hemen sevgilinizle konuşun.


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır