bizim ağızlarımız var. ilhan uçkanınki gibi kocamaaaan olmasa da kocaman olan. gülen. gülme şeklinde açık ağızlarımız var. ama yılmaz erdoğan'a "gülüşünde bir mana var saklayamazsın.." dizelerini yazdıran cinsten bir gülümseme değil bu. mutluluktan da değil bu gülümseme. olsa olsa farkında olmamaktan kaynaklanıyor. ama neticede gülümseme bunlar.

ikibinyedi yılını ülkemiz adına "gülümseyerek" geçirdik bence.
kaptırık koyverdik kendimizi. hayvani yanlarımıza göz kırptık bolca. çokça aklımız karıştı. fazlaca dikkatimiz dağıtıldı.

ikibinyedi senesi haber anlamında gayet (!) verimli geçti medya dünyasında. bizim gözlerimiz yoruldu o haberden bu habere koşuşturmaktan. ağzımız yoruldu gülümsemekten.

eskiden.. çok eskiden.. masallarımız vardı, çocukluğumuzda. iyilerin hep-bir-şekilde kötüye fark attığı.. kötünün bir-şekilde cezasını bulduğu.. eskiden.. çok eskiden.. masallarımız vardı..




* ondokuz ocakta ne varmış hanım?
~ marketin et reyonunda indirim varmış.
* aman kaçırmayalım.
~ yirmidört ocakta da meyve-sebze reyonunda indirim...
* kesin gidelim.








yüzünüzde çarpık bir gülümseme, hissizce yaşamak niye?

hımm?

background'u beğenmeme şansımız var mı?

eğer varsa ben üstteki sarı resmin böyle amerikan filmlerindeki ya da rap kliplerindeki arabaların plakalarını hatırlattığını söylicem, gerçi bu benim hayalgücümün manyaklığı ilen ilgili olabilir.

sonuçta, tutucuyum, geri dönülsün yau! hayatım siyahta geçiyor zaten...


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır