hocam, sormuşsunuz demişsiniz ki erkeklere napar bu porno, erkeklerden bir çeşme yaratır. beyinde sürekli olarak uyarılan bir nokta adem oğlunu durmaksızın eli ve pipisiyle muattap olmaya zorlar ve nerdeyse anlamsız bir sürtünme ortaya çıkar. Bu aynen taşı keşfeden homo sapiens (miy di o ya, her kimse)'in anam ateş çıkıyo burdan ne acayip bişi lan diyip boş yere enerjisini boşaltması sayılabilir. Giving some response to some stimulus is a must. Bunlardan haz verenine yönelmek, ve sık sık yönelmek bir tür obezliğe yol açar. Aynen devrin imaj devri olması ve bir imajın kendini birkaç saniye içinde çürütmesi kadar hızlı tüketiriz hazzı. Durmaksızın başa sardığımız bir iktidar ikamesidir belki. Kendini kendiyle ve kendi kendine beceren receiver tv başındaki erkekle, pornoda oynayan adam arasındaki yegane fark onun bir kadınla birlikte olması değil, aksine o da kendini kendiyle ve kendi kendine becermektedir, artı üstüne parayla birlikte belki izlenmenin ekstra hazzını alıyordur, bilemiycem. Erkeklerin ve kadınların en eşit oldukları yer belki pornolardır. Çünkü bu bir iş. Ve ikisi de oyuncu. İzleyici de üçüncü oyuncu veya sekizinci filmine göre.. satıcı da dokuzuncu veya onuncu.. hakkında yazanlar da öyle, ve belki de en iyisi bu pornoları açık havada halka göstermek olurdu. İşte böyle diye. İşte böyle.

erkekler ve porno. iki faydasız şey mi desem (hahayt asla demem), iki güzel şey mi desem (bunu da demeyebilirim sık sık), iki ilintili şey diye başlamak en güzeli sanırsam.

öncelikle, hocacım, affet beni, uyku tutmayan yatağımdan kalkıp geldim, gördüm, yazıyorum; bütünlük bulunabilecek en son şey olabilir.

nerden başlayalım, hangi dala atalım elimizi önce. ilk olarak pornonun özellikle sanal evrimi hakkında neler var bakalım bu gece zihnimizde:

pornonun ne zaman doğduğu hakkında bir bilgim yok. göstermekten zevk alan bir kişinin görmekten zevk alan bir kişiyle karşılaşmış olması yeterli doneyi sağlamış mıdır vakti zamanında? bunu bilememekle beraber "bildiğimiz" pornonun, yani dergi pornosunun çıkış vakitleri öğrenilebilir, keşfedilebilir. sonrasında vhs - beta ve cd evrimleri sırasıyla kendini göstermiştir.

peki noldu internet çıkınca? en basit haliyle erişim kolaylığı. vhslerde, el altından satılan ilk dönem cdlerde var mıydı golden shower, var mıydı bukkake ya da cbt? (varsa ne fena patlarım, bi bilgim yok doğrusu şahsen) anal seks bile bir tabu halindeyken, ass to mouth olmayan videoyu pornodan saymayacak bir hale geldik (biz kim lan?) bu hızlı dönüşüm mü insanları yeni fantaziler bulmaya itti yoksa insanların içinde var mıydı da erişebildikleri için açığa çıktı? Porno evrimindeki ana soru budur bence.

devir değişince çelik de değişti. bir dönem "feleğin sillesini yemiş porno yıldızı" bakışı, cff'lerde çılgın atan gençlikle beraber "ulan ciğerleri yanmıyo galiba bunların" düşüncesini beraberinde getirdi. özellikle vivid gibi bir efsane yaratan emekçi jenna jameson'la beraber , işin bir de sahne arkası belgesellerinin çıkması pornonun sırf muhtaç durumdaki genç kızların son seçeneği olduğu görüşünü yıkmaya başladı. bu kızlar bunu yapıyor, para kazanıyor ve zevk de alıyorlardı! bu bir showbiz olmuştu. artık en hanım kızlarımız bile rocco lolipoplarına kıkırdayarak bakıyorlardı, çünkü rocco siffredi en az bir hollywood yıldızı kadar ünlü ve rahat bahsedilen bir insan olmuştu.

fakat en başından beri pornstar kelimesi kadın çağrışımı yapar. bir rocco, bir peter north, bir şahin k da saygı duyulan(!) kimselerdir ama adları geçmez. ve işte asıl soru:

neden erkekler porno konusunda karanlıkta kalan, neler çektiği düşünülmeyen grup olmuştur?

bunun bence 2 sebebi vardır. birincisi, eylemci kadınlar pornocu kadınların haliyle uğraşır ve en temelde pornocu erkeklerin de zevk aldığını, herhangi bir kaybı ya da hırpalanmışlığı olmadığını düşünür. ikincisi, eylenci erkekler porno sektörünün kurbanları olmuş erkekler için ağızlarını açmaz zira başlarına gelebileceklerden biri "sen erkek değil misin, erkek dediğin porno izlemez mi, onun derdi seni mi gerdi gavat ibne", diğeri "noldu, kıskandın mı, erken boşalma problemin mi var?" olacaktır. Örnekler çoğaltılabilir, anafikir belli.

"normal" bir erkek, pornoda bir erkeğin oynamasından ancak istisna bazı durumlarda rahatsız olur: asian diye indirdiği film gay pornosu çıktıysa ya da barely legal beklerken dominatrixle karşı karşıya kaldıysa (normal diyerek genelgeçer, hetero, bdsm'yle işi olmayan wasplar kastedilmiştir.)

şu ana kadar yazdıklarımda herhangi bir mantıki bütünlük olmaması ve porno lügatımın bu kadar geniş olması beni de bir kısım endişelere sürüklese de devam etmeyi bir borç bilirim.

bahsedilmesi gereken diğer bir konu da porno sektörünün erkeklerin tam hakimiyetindeki bir alan sayılması. iddia ediyorum ki, tüm dış etkenlerden yalıtıldığına ve güvende olduğuna inandığında erişebileceği yerde porno olan her kız bunu izler. ve işte erişim burada da karşımıza çıkıyor. dükkanda tezgah altı muhabbeti yapamayacak ya da gidip kuytudaki "hayvanlı var latin var" diyen adamdan talep edemeyecek güzide kızcağızlarımız, internetin getirdiği tartışılır ama ilk elde koruyucu anonimliği sonuna kadar kullanmakta. o müthiş fizikli adam o kadının içine giriyor ve onu zevkten bağırtıyor. ne ütopik bir an... yarısı zorla bakire diğer yarısı orgazm bilmeyen kızlarımızın az bir tahrikle webcam önünde dekoltesini açıp kapama yoluyla kur yapmasına kim ne diyebilir? zamanında çok fırtınalar estiren fufme de bu durumun çok güzel bir parodisiydi. gerçek olsa rekorlar kırabilirdi.

libido eros'u french maid kostümüne sokup anal, oral ve banal olarak takılırken, erkekmiş kadınmış bir farkı kalmadı artık. feromonlar fışkıracak ekrandan yakında, sevgilileriyle sağlıklı ilişkiler kurma şansına sahip son nesillerdeniz bence. hadi gidip güzelce sevişelim, pornoda gördüğümüz şaplakları atmadan ya da özendiğimiz iniltileri çıkarmadan.

En başta Casdechutecüm senden özür diliyorum, böyle üzerine ödevimsi bindirdiğim için.
Ancak durum biraz acil.
Bir animasyon projesi ve hikayelere ihtiyacım var.
Çeşitli karakterler ilk seks deneyimlerini anlatacak. Ve bunlar hiç de masum olmak zorunda değiller.
İster bir kapı koluna aşık olup sonunda onunla beraber olsun, ister izlediği pornolara özenip kendi boku içerisinde domuzların ağzına versin.
Herşey sizin hayalgücünüze bağlı anlayacağınız.
İsterseniz nasıl bir atmosferde olduğuna da değinebilirsiniz.
Ya da aman bu da ne deyip geçebilirsiniz.

Esenlikler dilerim.

Ben isterdim ki erkeklerin pornoda kullanilmasi elestirilsin 


Erkegin toplumdaki imajini pornonun degistirdigi savunulsun

ve de

erkegin bedenselligini on plana cikardigi sebebiyle 

sektor darbe yesin.

Eger ki anti pornography movement tarihe feminist sifatiyla kazili kalirsa 

Ben cinsimden memnun degilim.

Bu yuzden bir manifesto odevi vermek ister gonul,
Gonul cok sey ister.
Evet, uzun sureden sonra sitedeki hareketlenmeleri gorunce heyecanlaniyor insan tabi ki. 


Pornografinin erkeklere etkilerini arastiran bir yazi bekliyorum.
Kadinlarin imajini dusururken erkeklere pornografi neler yapti?
Nasil evrimlesti?
Neden erkekler rahatsizlik duymadi?
Sanallikla butunlesmis bir seks anlayisi cagimiza hakim artik seksuel bir acliktan bahsedebilir miyiz?
Peki ya seksuel gerceklik nedir? Seks nedir? Nasil birlesir insanlar?
Cam? Msn? Nokia? Hangisi ya da hangi biri?
Erkekler pornodan siyrilmali mi?
Sizce?

O zaman sunlari inceliyoruz;


"The impersonator is in fact a man (truth), until he recreates himself as a woman (illusion)- and of the two, the illusion is the truer." capote

"Because something is true doesn't mean it's convincing, either in life or in art" capote

"If porn is art, then I am interdisciplinary." de chute




ve yaziyoruz.




Eliot'dan da çıkarılabileceği gibi; aşka cesaret dünyanın karşısına çıkmaya cesarettir. Söz konusu fotoğraf bu önermeyi doğrulayan en güzel örneklerden biri kanımca.

Tezimi fotoğraftakilerin Laden ve Saddam çifti oldukları öncülünün üzerine kuracağım. Üstteki fotoğraf sakal ve bıyıktan temizlendiğinde, ödev materyalinde buse konduran beyin Laden'e benzerliği açıkça görülüyor. Saddam'ın ise neye benzediği artık kimse tarafından bilinemiyor; spekülasyonların tek ortak noktası yer kovuğunda yakalanan şahsın sayısız dublörden biri olduğu. Yine ekte sunduğum fotoğraf, bilmiyorum, gelecekteki tartışmalara bir merkez teşkil eder mi?



Sözkonusu devrik başkan savaştan önceki yıllarda, gidegele, Amerikan prezidans Mister Bush ile belirli bir samimiyet derecesine ulaşmıştır. Ancak ilişki ne yazık ki başladığınca güzel sürmez; ikilinin arası bir bush/bish anlaşmazlığı sonucu bozulur. Sert mizaçlı bir Amerikan milliyetçisi ve bifteksever bir kovboy olan Mr. Bush sinirini dizginleyemez; Saddam ya onundur ya toprağın. (Ki maşuk'un bir sonraki savaşta ele geçirildiği yere dikkat edilirse; deyime yapılan gönderme daha anlaşılır olacaktır.)




Ancak Saddam sahipsiz değildir, biyolojik ve nükleer silahları olmasa da yıllaryılı belalısı, mahallenin bıçkın delikanlısı Laden'i vardır. Laden uçakları gönderir; bir taşla iki kuş vurmuştur. Hem eski sevgilinin itibarını zedeler hem de Saddam'ı kapar.

Ödeve konu olan fotoğraf ikilinin aşklarıyla dünyaya meydan okuyuşunun bir nişanıdır. Duruma kimi duyarlı sanat çevresince göndermeler yapılmış olsa da sembolizm anlaşılamamış, olaylar örtülü kalmıştır.







Tüm bunların ötesinde eğer bu fotoğraf bir komiklik, bir grotesklik amacıyla oluşturulmadıysa, varlığına araç olan bir grup yurdum insanının -ki temsilci kabul edilebilirlikleri vardır- zihinlerinde ne tür fakülteler kapanmış, daha niceleri hiç açılmamış olmalı ki birbirlerine terör eylemi hediye etsinler? İçlerine ne tür bir post-modernizm kaçmış olmalı ki binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan bir saldırı evin baş köşesine konsun? Kelime oyunlarıyla başladığım ilk ödevimi klasik-kaçak soru cümleleriyle tamamlar, varır giderim buralardan.

Gündelik olguların çözümlenmesi ve toplumsal gerçeklikleri yansıtmasının tarihi ne kadar eskiye gider bilmiyorum, fakat son 10 yılda Türkiye'de buna yönelik ağır bir trend olduğu söylenebilir, özellikle de ekşisözlük'ün yadsınamaz varlığıyla tavan yapan. Bu ödev ve yanıtları da aynı çizgide olabilir gibi geliyor bana, her ne kadar daha rahat ve alaycı bir biçimde arkaplan göz ardı edilerek incelenebilir olsa da.

Bu ödevi ilk ele alışım esnasında yanımda bulunan bakanel insanının dürtüklemesi ile aynı paralelde koşan bir fotoğraf albümü de elime geçirdim örneğin; albüm bedelli askerlik yapmaya gitmiş bir grup insanın bölgedeki fotoğraf stüdyosunda çektirdiği fotoğrafları içermekte ve kendisi şu adresten temin edilerek, benzer okumalara sürükleyebilir insanı, belirtmeden geçmeyeyim istedim.

Mevzubahis evlilik fotoğrafına dönersek şayet; fotoğrafın oluşturulması kısmında bilinçaltının vahşetini uzun uzadıya çözümlemeksizin, ilk bakışta ortalıkta sapık bir şeylerin olduğu açık ve net. Mesele bu aşk evliliğindeki tutkunun yansıtılış biçimi vesaire değil, her şeyden önce bu fikrin nasıl akıllara düştüğü ve bunu yapan fotoğraf stüdyosunun fotoşapçı elemanının bunu nasıl akıl ettiği (ya da o mu akıl etti?). Bluebox nelere kadir demek bile işten değil.

9/11 tek başına düşünüldüğünde Amerika'ya ve bu yoldan dünyanın tamamına bir meydan okuma olarak sayılabilecek radikal bir eylemdi. Dinsel arkaplanını es geçiyorum, çünkü çiftimizden böyle bir hissiyat alamıyorum, şayet radikal islamcı bir çift olsa idi gelinimizin tesettür stayl bir gelinliği olurdu diye düşünmekteyim, burda radikal islamcı varsa o da mevzubahis fotoşopçumuz olabilir olsa olsa. Kaldı ki bu hadisenin Türkiye'de bu yönden bir fan toplayacağını sanmıyorum, daha ziyade işin meydan okuma kısmı etkilemiştir bir hayranlık/destekleme söz konusu ise.

Meydan okuma kısmına geri dönelim, ve bunu aşk/evlilik ile bağlayalım. Açık açık "senin için dünyaya meydan okurum" türünden bir cümle kalıyor elimizde. Fakat bu olay olmuş bir şey, bu yaşandı, acaba damadımız olayı üstlenerek +rep mi almak istiyor gelin hanımdan? Ya gelin hanımın o gururlu ifadesine ne demeli? Kendisi için romaları geçtim ikiz kuleler yakılmış bir kadından söz ediyoruz, gözler ufuklara bakıyor (ya da tombul dumanlara?), ağız alabildiğine açık, dişler bile görülüyor; öylesi bir mutluluk, öylesi bir umarsızlık. Damadımız yanağa yumulmuş, kendinde bir güven, "artık evliyiz her istediğimi yaparım" hali. O çeneden tutuş da romantik filmlerin vakur adamlarının bir jesti adeta. Önde sevgi gösterisi, arkada çatır çatır yakan bir hybris: "Yıkılıyoooo!"

Alt köşedeki www.komikresim.com ibaresi akıllara bu fotoşap mucizesinin site üyeleri tarafından yapıldığını da getirebilir ve pekala böyle de olabilir. Şayet durum bu ise hala halimize şükredebiliriz, ya da birilerinin bunu komik bulması da iyi bir şey, gaza gelme potansiyelinin aslında düşük olduğunu gösteriyor. Belki de bunu bu kadar ciddiye almamdan ötürü sorun bendedir, bilemiyorum. Ama öte yandan, biri buna bakıp gülüyorsa ve sadece gülüyorsa, toplumsal travma sezilemez halde kanımızda dolaşıyor demektir, belki de asıl korkunç olan budur, kulelerin patlaması değil.

Saygılarımlan.



Öncelikle hoşbuldum,


Açılışı Porselen Kertenkele isimli hocanızın ödevine yakın bir örnekle yapmak istedim.

Yukarıdaki fotoğrafın analizinde bol miktarda tespit bekliyorum.

En beğendiğim üç çalışmaya istekleri ve harçlığım doğrultusunda tatlı ısmarlayacağım.

Başarılar.


Arkaplan seçimi olarak gündüz gözü, içinde fotoşop yanan bir şömine, ve tezat oluşturacak derecede pastel renk ağırlıklı, dar bir salon seçilmiş.

Odanın içinde şömineye tehlikeli derecede yakın bir ev bitkisi ile, bir köy koltuğu durmakta. Eşyalar yüksek yoğunlukta ince dokulara ve canlı renklere sahipler, bizden yana duran koltuğun yanındaki ferforje, bir korkuluk, yani bu evin en az katlı olabileceği fikrini veriyor.

Sağ taraftaki boş duvarın boşluğunu almak için büyük çerçeveli ufak iki resim seçilmiş, büyük ihtimalle görünen resim Osmanlı kökenli bir minyatür. Çiftimize yakıştırılan bu tercihte, salonun kenarında duran bakır tepsi/sehpa ve işlemeli üstlere sahip perdelerle uyum sağlayan bir "Osmanlı asaleti" duygusu yakalanmaya çalışılmış ancak sağ tarafta yanan mum, arkaplanın açısıyla oynandığı için paralelkenar şekline gelmiş ve zaten zeminde yaratılmış olan "havadalık" hissini kuvvetle gözümüze sokuyor.


Alçıpan tavandaki ışık uygulaması ile etkileşime girilebilecek eşyalar ve renk seçimleriyle ilgili kısaca "geleneksel ile modern arası bir uyum yakalanmaya çalışılmış olması fikri" göze batmakla birlikte, istenen etkinin verilmediği ve hatta bu amalgamın hastalıklı bir rokoko oluşturduğu kesin.


Bu noktada verilmeye çalışan "evlendik ve artık sıcacık bir yuvamız oldu" hissi, zaten teyzenin sol ayağını, gençlik yıllarında izlediği ucuz amerikan seks filmlerinin ilk aksiyon sahnesinden hemen önceki öpüşme anından ezberlediği "ayak kaldırma" hareketini tekrarlaması, ancak ortamda bir dudak dudağa (tercihen sulu frenchkiss) olmaması sebebiyle bozulmuş. Bu bozukluğa amcanın kendisine 2 beden büyük kesimli takımı ve çorabını gösterecek kadar kısa dil kesimli kahverengi deri ayakkabıları eşlik etmiştir.

Çiftimizin yaptıkları bu kötü tercih ile odaya oranla 2.20m duran boylarının devrilmemesi, ileriki yıllarda seks hayatlarında misyoner sınırlamasından ve bu hayali salon düşüncelerinden çıkıp, banyo, mutfak, sokak kapısı arkası gibim alternatif seks mecralarında da performanslarının sınırlarını zorlayarak toplumumuza en az 3 (yazıyla üç) adet dayanıklı, akli ve ruhi dengeleri yerinde aygır gibi oğlanlar, kısrak gibi kızlar yetiştirmelerini temenni ederiz.

Reklamlarda kullanılan şarkıların kabaca bir listesi: http://delit.net/forum/?act=Print&client=printer&f=3&t=8742

Eğlenceli olabilir bakması :)

iki dalda incelemek istiyorum ben bu fotorafı. (fazla essay yazdım bak hemen plan yapıp bi de açıklıyorum, a. okusa gözleri dolar)

birincisi, fotorafın varlık amacı, FOTO dükkanlarının vitrinlerinde bağırlarını gere gere sergiledikleri ünlülerin ve mutlu taze aşıkların fotorafları- gibidir. ki o ünlülerin fotoraflarının nasıl olup da o vitrinlerde kendilerini buldukları benim için hep bir muamma olmuştur. başka bi yerden bulup vitrinlerine koymuşlar desen, yok, değildir, çünkü sonuçta o kadar kötü fotorafları da bir fotoğrafçının çekmesi gerekmiştir bir noktada, ama o ünlü kişinin elinde bi yığın fotorafçı varken nasıl yollardan geçerek kendini orada bulmuştur?..
bi de taze aşıklarımız, nişan düğün arifesinde çekilip çekilip heryerlerde sergilenir ki, çifitimiz de aynı bu taze aşıklara benzer bir görünütü teşkil etmektedirler.



ikinci dalda, bu fotodaki dahiyane pozu incelemek istiyorum ki o da şöyledir. Dişi Ö., Erkek Ö.'nin kafasını kendi çenesinin altına, kendi elini ise erkek Ö.'nün çenesinin altına ustaca yerleştirerek, herhangi bir diğer pozda devasa boyutlarda görünebilecek iki adet gıdıyı tamamen kadrajdan çıkarmayı başarmıştır. adeta başlı başına bir botokstur. takdire değerdir.

her şey bir yana, lambda'nın kapatılması yönündeki karar çok sinirlerimi bozuyor kaç gündür.

açık açık lgbtt hayatların ahlaksızlığına yapılan vurgu, bırakın yani bu hayatların bir araya gelip kendilerini savunmasını. yani üstüne ne söylenebilir ki böyle aşağılık bir ayrımcılığın, umarsız, utanmaz bir saldırı mekanizmasının. bir ülke kendi kendini yiyor, lgbttler bunun çok küçük bir parçası hatta. kürtler ermeniler aleviler işçiler kadınlar her gün açık açık damga yiyorlar suratları suratlarına. herkes herkesi biliyor oysa; fakat o damgayı vurmanın hazzından vazgeçemeyecekler -beyaz-erkek-sünni-"ortadirek"-"türk"(?!)- ve celladına aşık olanlar yepisyeni ve kötücül hafızalar yerleştiriyor beyinlerine.

valiliğin ve polisin kendine hak gördüğü şey ve sunulan gerekçeler ise cidden paralize edici ve bu konu hakkında ciddi-ciddiyetsiz yazabilecek hiçbir şey bulamıyorum. ahlakın güdümlenmesi, yönetilmesi ve sabitleştirilmesi sürecinde yapılan her şey ne kadar tehlikeli hepimiz biliyoruz artık, fakat birileri bütün dünya üzerinde bunu yapmaya devam edebiliyor. yine de cevap vermek lazım, bozulmuş sinirlerle bile olsa cevap vermek lazım. cevap verin, verelim, herkes. grotesk olmak, marjinalliğe kaçmak bunu değiştirmenin bir yolu olmayacak asla çünkü iktidarın şaşırma yetisi yoktur, onu şaşırtamazsın, elini kolunu bağlayacak bir şoka sürükleyemezsin, her şey hesaplanmıştır. görmeyi çok arzuladıkları tertemiz yüzlerle ve onlarınkinden üstün bir retorikle karşı çıkmak gerekiyor sanırım. ya da bu bile işe yaramaz, bilemiyorum.



X'leri nerelere yerleştirdiğimi çok iyi biliyorsunuz.

Mika efendinin Özal Ödevi'ne müfettiş olarak yanıtıdır:


"Ölümcül Deney" (Gavurca haliyle: P/Resident Evil) filminin setinden bir sahne olarak görüyorum açıkçası bunu; Yıllar yılı yanlış anlaşılmış, alay edilmiş olan genetik Prof. Doktor Semranım, en sonunda insanlığın şifresini kafasıyla kırmış ve ilk sentetik insan, Android Turgut'u yaratmıştır.


Fotoğraf, Android kafasının takım aşaması esnasında çekilmiştir.

bastırılmış arzuların kendini belli etmemeye calışan isyanı soz konusu. Semra'nın ellerine dikkat edin başka hicbir yeri ellemek istemiyor gibi sanki. içten içe bir isyan var Turgut'un anatomisine: başka tutulamayacak yeri olduğunun bilinciyle sadece gıdı bolgesinin bıngıllığının çekiciliğine sıkışıp kalmış bir libido, yıllarca saklanmaya calışılmış bakir bir sefalet seziyorum ben. siz sezmiyor musunuz? hadi gelin itiraf edelim, seziliyor. Semra'nın bakışları zehirli, sinsi, içten pazarlıklı. başka planları var. ah ama Turgut'um öyle mi? koca göğüslü bir teyze tarafından bağra basılmış 5 yaşındaki erken olgunlaşan çocuk havası seziyorum ben onda. o bakışlar, o masumluk, o içine doğru bastırılmadan memnuniyet; annesi sanki karşısındaymış gibi kötü birşey yok, sevgiden başka birşey hissetmiyorum aman yanlış anlaşılma olmasın diye bizi inandırmaya calışan bakışlarda cabası... amacı belli tabii keratanın anne huylanmasın, biraz daha uzun sursun 'şefkatli' teyzenin bastırması.

işte artık açıklamanın vakti geldi... berbet bir cinsel hayattan sonra bu cift, toplumsal sorumlulukları dolayısıyla bize mutlu ve hoşnut gözükmeye calışmışlar. Semra'nın aklında gece hayatına özlem, Özal'ın aklında yerine koymaya calıştıgı 5 yaşındaki koca göğüslü teyze var. bu foto eleştirilere verilmeye calışılmış bir cevap ama aslında yasaklanma ile istek arasında sallanıp giden bir cığlık var burada. parlamaya, gözümüzü almaya çalışıyorlar çünkü saklayacakları şeyler var. her neyse, ilk alay edecektim ama dayanamadım, bu cinsellikleri ellerinden alınmış insanlar beni mahvetti ve gerçegi açıkladım size dostlarım yalnızca gerçegi. dayanın buna.

bühü. ağlayacağım.

fotoğraf (fr.fotographe); görüntüyü saklamak.
fotoları art arda sıraladığımızda ise bir hareket, bir film, bir hayat elde ediyoruz değil mi? (istediği yere çekmek)
o zaman bir foto; öncesi, şimdisi ve sonrası için çekilmiş sayılır. "anı yakala" diyenleri polaroide davet ediyorum. incelememi üç, bilemediniz dört hususta gerçekleştireceğim.

Geçmiş: Kadın domine etmiş baştan." Siz bunu görüyorsunuz ama arkasında ben varım" demiş. Yaklaşımı, enseye konuşlanışı, alt çene platosu üzerine kurulu dişlerin gözükmemesi eskiye dayanan bir husumetin sonlanışını ve kadının egemen olmasını temsil ediyor. Adam mutlu.

Şimdi: Ortaklaşa bir "olsa da koyduk olmasa da" pozu sergilemiş ikili. Sosyo-politik sebeplere bağlamak neredeyse kaçınılmaz. Adam mutlu.

Sonra: Geçmişle şimdi fişeklenince, gelecekte "karısı öldürttü olm o adamı" başlıklı komplo teorisine yine bu fotoğraf üzerinden ulaşmak mümkün. Kadının sol elle okşarken, sağ eli alttan gıgıya bastırması beni özellikle etkiledi. Adam mutlu.

Teknik: Zümrüt Tekniği kullanılmış. Layer üstüne layer atılası.

Son olarak Mr.Oézal bugün yaşasaydı merhaba derdi. (aramamotorufobi)

Gözümüzün nuru sitemizin yeni üçbuçuk atan versiyonunu havvayi fişeklerle kutluyoruz!!!

Bugün Konuşanlar v3.5: Sırf siz daha çok yazın, daha rahat okuyun, yaz günlerinin sıcak öğleden sonralarında cıvımış beyinlerinizi dökebilin diye...
Kutlama Marşı Olarak: Avenue Q - Internet is for Porn



ÖDEV: Yukarıdaki fotoğrafın varoluş sebebini en saçma şekilde açıklayanla beraber haşlanmış patates soymayı teklif ediyorum.


Burdan Bakanel'e el ediyorum, teşekkür ediyorum.

gene para bayılıp büyük umutlarla (güzel oyun izleyemicek miyim layn!) festival oyununa git
taksimden nefret et
akmye gir
oyun başlasın (operation: orpheo
pek güzel olsun
oyunun ortasında sahneden kedi geçsin
millet haldır haldır gülsün
daha sonra oyunun ortasında elektrik kesilsin
dumur yaşa
bekle
elektrik gelsin
devam
elektrik gene kesilsin
oha yaşa güzel güzel
oyun mükemmel bir şekilde bitsin
"ulan gene rezil olduk" diye düşün
festival bizim neyimize düşüncesinden kurtulama
iksv'ye de küfret
eve dön.


not demeti:
1- ambitious smile tadında bi konseptim var sanırım, evet.
2- yazık aç insanlara, beni bulun ben beslerim sizi:)
3- geçen tavuk pişirecektim, kremalı çekti canım ama kremam yoktu, çok çok az yağlı tavaya süt ve mayonez koyup karıştırdım, bolca köri başta olmak üzre her tür baharatı ekledim, koyulaşınca tavukları koydum pişirdim, süper oldu.
4- ömrümü çilek yiyerek geçirmek istiyorum
5- okulu sevmiyorum.


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır