kelimelerden var olduğuma inandığım için yine kelimelere gideceğim. ne olacaksa kelimeler sebepli gelecek. sadece kelimeler bunun tanığı olacak diye düşünürüm ben. ve ne olacaksa, kelimelerden oldu.



bazen bazı yanlışlar oluyor insanın yaşamında. taa en başından. sonradan düzeltemeyeceği ve her zaman bir kambur misali taşıyacağı..
onbir-oniki yaşlarındayken misafirliğe gelen teyzelerin "ayy ne kadar olgun bir kız buğ" diye nitelendirdikleri, annemin gururlanma aracıydım. cidden de yaşıma göre olgundum. sorunumdu bu benim. içi beni, dışı seni yakar misali.. ve ben küçük bir kentte büyüdüm. ki kentler insanın hayal alanlarını kuraklaştırır zaman zaman. buna izin vermemek için de okudum bolca. kitap okudum. okudum. izledim. film izledim. dinledim. sesleri dinledim.
büyüdüm, büyüyorum.
sırtımda o kocaman "olgunluk" dolu kamburla. galiba bu yüzden oldu hep benden yaşça büyük insanlar başrollerde..


kentiniz de küçükse, bir yaştan sonra yetmez olur kent ve insanları. daralır insan. kuraklaştırmamak için de hayal alemini, internet kurtarır aslında bir nevi. doğru veya yanlış, bilmiyorum. durmadan eleştiri alıyorum, tamam. "daha görmediğin birini ne kadar sevebilirsin ki? sanal bu?!"lar duyuyorum durmadan.
ama
belki
de -hayatımın en değerli insanın dediği gibi-
benim
hayatımın
en
gerçeği
bu



sen hiç nefesini yanında duyumsayamadığın birini bu denli sevebilir misin?


ben sevdim.




küçüktüm, büyüttü beni.
beş-altı seneden beri sadece bir defa gördüğüm birisi oldu. acım oldu, çok oldu, iyi ki oldu. bence sevmenin en güzeli olduğu gibi sevmek. işin içinde siber durumlar olunca insan sadece onun iç'ine eğilip bakmış oluyor. o da senin.. tabi sonraki adımlarda gerçekler teker teker..
araya giren yıllar, yollar..

çünkü inanın dokuzyüzotuzdokuz kilometre kapanmayınca bir "ha" deyince..
sevince.. belki..
çünkü inanın aradaki yılları sorun ediyor kimileri. göze alamıyor..
sevince.. belki..



sadece yaşayanların anlayabileceği birşey, birisinin kelimelerinden dolayı ona aşık olmak.. gerisi ((kırık düşler, aynı yalnızlık.. öyle azaldık ve yıprandık ki.. kafamız karışık, değişmek zor..)) dünya yıkılsa anlamazlar..

5 makbule:

  1. pk. dedi ki...

    burda çene çalanlardan hiçbirinin anlamayacağını sanmıyorum seni.  

  2. vuslat dedi ki...

    aynen katılıyorum bütün ciddiyetimle  

  3. eloise vera dedi ki...

    ben bu konuda bu denli dolduğumun da farkında değildim ama bu yazıyı yazmadan az evvel "bu konuda" bir tartışma geçirdim. sanırım ondan böyleyim.  

  4. casdechute dedi ki...

    Ah eloise vera. . .

    Oncelikle gecici sure hocan olarak not derdini kenara birakmaya karar verdim. Daha cok personal trainer ya da advisor gibi konusacagim cunku cidden yazdigin yazi aslinda bir psikologun eline gecse hemen ucup seni tedavi etmeye kalkabilirdi. Icinde yasadigini realist bir sekilde kaleme almissin, ya da bu bana boyle geldi. Her noktanin sonunda bu benim karakterimden bir parcaydi diyen pariltilar goruyorum ya da bazi kelimelerin altini cizmeden bu kelimeler parliyor diyelim. Formatinin kulu olayim, siirsel gercekciligin temsilcisi olarak aramizda yer almandan gurur duydum. Annesinin kuzusu modunda hissettirdigin icin ayrica tesekkurler, gel annen olayim. Ha yazidaki elektra buram buram kokmadi degil, allahtan gozlerimle okuyorum yoksa yirtardim kagidi. Sinirlenirdim.

    Bundan sonra kelimelere asik olanlar adli bir research yapmani istiyorum, cevrendeki insanlara sor. Kelimelere asik oluyorlar mi? Bir komando olmani istiyorum benim icin bu rezistans savasinin bir raporunu cikarabilirsin bence. Cunku bu savasin siddeti oturdugun yerde kendini cok iyi gosteriyor gibime geldi. Sorunun ya da sorun olarak dusunulen "kelime" ve de bunun gibi soyut kavramlarin etkisinde kalan insanlarin derdi nedir? Din konusuna degin. Tasavvuf da bir sekilde senin yaptigin degil miydi? Acaba AKP ile insanlarin cyber tasavvufa yonelmesinin bir ilintisi var mi? Neye taptilar, aradiklari neydi ve en onemlisi nereden ciktilar. Gelecek odevin eger site uyeleri cok sikici ve de dayatmaci bulmazlarsa ve de sen de uygun gorursen 3 kisi ile bu konuda konusman, roportaj usulunde bu yazilari kisaca bize yukaridaki sorgulama cercevesinde aktarman olsun. Umarim en az bende uyandirdigi kadar ilgi uyandirdi bu sundugum odev. Teoriden gectin, uygulama raporunu bekliyorum.  

  5. eloise vera dedi ki...

    yorumun ve kelimen için çok teşekkürler. gerçekten! akp ile ilintisini bilmiyorum bu durumun ama biz çocukluğumuzdan beri masallara veya hayalimizdekilere inanarak büyüdük. soulmate gibi insanı çok inciten bir kavrama inandık. oysa yok böyle bir şey, farkına vardık belki ama varmazdan geldik.
    verdiğin ödevi yapmaya çalışacağım. buralar küçük, insanlar küçük.. ama üç kişi bulacağım. teşekkürler yeniden.  


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır