Öncelikle hocam Berk Bey'den ödevinin ortasına mum diktiğim için özür diliyorum, bu yazıyı okuyanlar, alttaki posta da baksınlar, blog aleminin selameti için önemli bir ödev olduğu kanaatindeyim.

Ama dayanamadım.
Booomboş ve kocaman kampüste avazım çıktığı kadar bağırmama rağmen rahatlayamadım.
Olmadı, kasık ağrılarım durmadı, ıslanmış ayakparmaklarım sızlamaktan vazgeçmedi.
İşte burdayım.

***

tüm bu olaylar silsilesini başlatan, bu yazıda adı gbeyinevarkadaşı adı ile yer alacak olan kişidir. g.bey ise kendini biliyor. (evine sağ salim varmış olman dileğiylen...)

bırendının annecağzının teee uzak şehirlerden ayakkabılarını ve kitaplarını ulaştırmak için binbir zorlukla petete'ye götürüp postaya verdiği iki adet küçümen koli, çeşitli sebeplerden ötürü g.bey'in evine gidecekti. gitmeliydi. gitti de. ne var ki, g.bey'in bayram sebepli memleketine gidecek olması işi bir miktar çetrefilli hale soktu. neden mi? aaaz sonraaa...

***

gbeyinevarkadaşı günler günler öncesinden uyarılmıştı. bak denmişti, bu eve hatun için koli gelecek, onları al denmişti, onlara iyi bak denmişti. gbeyinevarkadaşı söylenenleri anladığını belirten birkaç elkol hareketi bile yapmıştı. ne var ki, tüm uyarılara rağmen, evin kapısına gelene dek asansörsüz altı kat çıkarılan koliler, gbeyinevarkadaşının ağzından dökülen "ben..ben bilmiyorum" sözleri ile, yağmurlu bir cumartesi öğleden sonrası ilgili petete şubesine geri götürüldü.

kolilerin akıbetinden bihaber bırendın ise, sigara almak için koca dağı tırmanmadan evvel, gbeyinevarkadaşını aramayı akıl etti, ne oldu bizim mallar diye soracak, eğer teslimat yapılmış ise sigaranın yanı sıra bir takım alkollü içecekler de alarak gbeyinevine yollanacaktı. telefonu açtı. arama ilk dırt sesiyle yanıt buldu. sorular soruldu. acı gerçek şu sözlerle ifadelendi: "ama ben.. yani bana bir hafta önce şeyetti gbey.. yani ben ne biliyim.."

tüm bilgilendirmelere rağmen, bir koli hadisesi olduğunu tamamiyle unutan, kolilerin prezansında bile bunu anımsayıp bi alo demeyen gbeyinevarkadaşı, telefonun öbür ucundaki bırendın'ın aklını yitirme sekansını işte böyle başlattı. oysa bırendın güne ne de güzel başlamıştı! kahvaltı etmeyip çay-sigara sularına atılmış, arada birkaç aspirin içerken internetlerde ananıniyolayyeye adlı efsane parçaya kavuşmuş falan, sevinmiş, ne bileyim, feytlıs dinleyesi gelmiş, mayın tarlası oynamış, yağmuru sevmiş... oysa acı gerçeğin ortaya çıkması ile, bırendın, ayakkapsız, kitapsız birkaç gün daha geçirecek, annesi yine bir sürü zahmete girecekti. bir ümit petete'ye de gitti, ancak petete erkenden kapanıyordu cumartesleri. ertesi günün pazar olması, pazartesinin ise bayram arifesi olması, bırendının ümütlerini kırıyor, ümüğünü sıkıyordu.

tüm bunları unutmak için sigara almaya gitti. düzeltmeli; bırendın pek sigara içmez, daha çok tütün sarar; tütüncü abisi ise tablasını açmamış idi. gitti gazte aldı, marketten ton balığı ve üstünüze afiyet çikolata aldı. yolda hırsla yedi. annesi ona bilgisayarının garanti süresinin "çok yakında" dolacağını haber etti üzerine. bir an evvel vatankömpütere gitmeliydi. dividiyazmama problemini çözdürmeliydi. ve bunu çok daha önce yaptırmış olmalıydı. kendine kızdı, "bir yıllık garanti süresi mi olur" cümlesi eşliğinde üreticilere küfretti.

o sırada başlayan sağanaktan ayakkapları ıslandı. çorapları ıslandı. ayakları ıslandı.
kasıkları ağrımaya başladı.
sırtından soğuk terler boşanıyordu.
kapşonuna rağmen kafasına kafasına vuran sert yağmur damlalarının sesi da cabası idi.
işte tam bu sırada kocaman kampüste tek başına olduğunu fark etti.
avazı çıktığı kadar "hüvüenaaayyyyhhhhhhıııaaaaa" diye bağırdı.
durdu, etrafına baktı, hiçbir şey değişmemişti.
odasına girip su kaynattı.
bunları yazdı.

***

çıkarılması gereken sonuç. enayi olmamalıyız, enayi olanları uyarmalıyız. ama daha da önemlisi, en ufak bir aksilikte yavşamaya meyilli olan sinirlerimiz. kontrolümüzün minicik şeylerle kaybı. keskin sirke küpüne...

(yakında hürrüyette yazıcam, belli oluyor di mi)

0 makbule:


 

Bugün Konuşanlar | Kollektif Beyin Boşaltma Saçmalama Saçmalatma Çarpma Çarpılma Çarpılama Alanı | 2007-2009 | Tüm Hakları Çamaşır Dolabının Çorap Çekmecesinde Saklıdır