süper sıkıldım lan.
dans tiyatorası linki koyayım bari:
Part 1
Part 2
Part 3
Part 4
Part 5
Part 6
Part 7
Part 8
Part 9
Part 10
Part 11
Part 12
Part 13
hadi ödev de koyayım, ne düşündüğünüzü merak ettiğim bir mesele var. komşum dino bey şöyle bir konuyu şöyle ele almış, bana sorsan artı bin veririm, siz ne diyorsunuz bu bukowski-beatnik-genet kafalalaşmalarına, merak ediyorum. buyrun yazın. ödevini yapana dondurma var.
özetlen... dance theatre, nobody, ödev, rapidshare, sasha waltz, sıkıntı
2 makbule:
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
bukowskinin düz yazıları berbat, postacılık günlerini anlattığı adını anımsayamadığım kitabı gerçekliği bakımından sıradan bir insanın samimi bir güncesi tadında, şiirleri alkolik... bukowskileşme ile jenetleşme aynı kefede değerlendirilmemeli aslında zira bukowski okumak pek mmm dönüştürmez insanı, jenetse sancısını içinize sıcmadan bırakmaz sizi... bu tarz benzetmeleri ben de duymuştum, hoş değil gerçekten, benim en büyük sorunum türk yazarları halen daha,
az okuyor olmak.. hepimizin sorunu bu.. bu da zannederim ucu kültür emperyalizmine ve batıya boğulmuş olmaya vesaire vesaire denk düşüyor olmalı...
bir ahmet hamdi tanpınara benzetilmek onur olabilirdi yazar için. Ama yazınız iyi/kötü bir genet çevirisine benzetiliyorsa suratınıza hastir denmiş sayabilirsiniz.
hahahahahha şahane :) etilerdeki boğaziçi pastanesine gel, beni bırendın bacı yolladı, üç top küllah dondurma istiyorum de, dondurmanı al, istersen sos bile döktürebilirsin. şaka bi yana, türk edebiyatında bişeyler fena koptu diye düşünüyorum. bir zamana dek gerçekten burda yaşamaktan gelen bir derdi, çıkılmazlığı anlatabiliyorken, şimdi seks kokulu günlüklere dönüştü her şey, ya da en kişiselinden bir teşhire, hep ben, acılı ben, şeklinde.